Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13003
Karar No: 2017/6939
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13003 Esas 2017/6939 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2016/13003 E.  ,  2017/6939 K.

    "İçtihat Metni"

    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 48/9, 47/1-a ve 23. maddelerine aykırılıktan ... hakkında... Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün 22/05/2015 tarihli ve ... sıra nolu trafik idari para cezası karar tutanağı ile uygulanan 2.565,00 Türk lirası idari para cezası ile anılan Şube Müdürlüğünün 22/05/2015 tarihli ve ... sayılı sürücü belgesi geri alma tutanaklarına karşı yapılan başvurunun reddine dair İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/07/2015 tarih ve 2015/1340 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın anılan karar kesin olduğundan bahisle reddine ilişkin İzmir 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 23/02/2016 tarihli ve 2016/719 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 26/07/2016 gün ve 5961 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/09/2016 gün ve KYB 2016/318427 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/07/2015 tarihli başvurunun reddi kararını müteakip, itiraz üzerine yetkili mercii İzmir 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından başvuru üzerine mahkemece kesin olarak karar verildiğinden bahisle itirazın reddine dair karar verilmiş ise de; muterizin idari yaptırım kararlarına esas başvuru dilekçesinde, idari para cezalarıyla birlikte ehliyetin geri alınması kararının da kaldırılmasını talep etmesi karşısında, başvuruyu inceleyen mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararın kesin nitelikte olmayıp itiraza tabi olduğu gözetilmeden, itiraz konusu hakkında bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun"un 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun "Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı" başlıklı 48. maddesi 9. fıkrası;
    "...Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2000 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır..."
    "Belge ve plakaların araçlar üzerinde bulundurulması zorunluluğu" başlıklı 23. maddesi;
    "...Araç tescil belgesi ve tescil plakasının, araç üzerinde uygun durumda bulundurulması zorunludur...Araç tescil belgesini araçta bulundurmayan veya tescil plakasını monte edilmesi gereken yerin dışında farklı bir yere takan sürücülere 92 Türk Lirası idari para cezası verilir. Araç bilgileri doğrulanıncaya ve plaka uygun yere takılıncaya kadar araç trafikten men edilir..."
    "Trafik işaretlerine uyma" başlıklı 47. maddesi;
    "...Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre;
    a) Trafiği düzenleme ve denetimle görevli trafik zabıtası veya özel kıyafetli veya işaret taşıyan diğer yetkili kişilerin uyarı ve işaretlerine, ... Uymak zorundadırlar.
    Trafik zabıtası veya diğer yetkililerin dur işaretlerine, ışıklı trafik işaretlerinden kırmızı renkli olanına veya sesli işaretlere uymayan sürücüler, 3.600.000 lira, diğer trafik işaretlerine uymayan sürücüler, 1.800.000 lira para cezası ile cezalandırılırlar..."
    hükümlerini amirdir.
    Kanun yararına bozmaya konu somut dosyada; başvuran aleyhine olay tarihinde 2918 sayılı Kanun"un 48/9, 47/1-a, 23 maddeleri gereği toplamda 2.565 TL idari para cezası kesildiği ve kabahatlinin sürücü belgesinin geri alındığı görülmektedir. Kabahatlinin başvuruyu inceleyen Sulh Ceza Hakimliğince başvurunun reddine karar verilmiş ve kabahatli bu kez itiraz yoluna gitmiştir.
    5326 sayılı Kanun"un "İçtima" başlıklı 15. maddesi;
    "(1) Bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi halinde bu kabahatlere ilişkin tanımlarda sadece idarî para cezası öngörülmüşse, en ağır idarî para cezası verilir. Bu kabahatlerle ilgili olarak kanunda idarî para cezasından başka idarî yaptırımlar da öngörülmüş ise, bu yaptırımların her birinin uygulanmasına karar verilir.
    (2) Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idarî para cezası verilir. Kesintisiz fiille işlenebilen kabahatlerde, bu nedenle idarî yaptırım kararı verilinceye kadar fiil tek sayılır.
    (3) Bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir. Ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanamayan hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanır..." hükümlerini amirdir.
    Yukarıda yazılı olan ve kabahatin unsurlarını düzenleyen 2918 sayılı Kanun"un 4879. maddesinde, somut olayda başvuranın gerçekleştirdiğini kabul ettiği ve kısaca "alkolmetre kullanımını kabul etmeme" olarak tabir edilen eyleme karşılık gelen kabahatin maddi unsuru, sadece "alkol miktarını tespit amacıyla kolluk tarafından teknik cihazların kullanımı önerisini kabul etmeme" eylemidir. Bu eylem karşılığında birlikte öngörülen idari yaptırımlar; "idari para cezası ve sürücü belgesinin iki yıl süreyle geri alınması" yaptırımlarıdır. Dolayısıyla kabahatli tarafından gerçekleştirilen tek fiile karşılık "bir idari para cezası ve diğer bir idari yaptırım olan sürücü belgesinin geri alınması tedbiri" aynı anda öngörülmektedir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, uyuşmazlığa konu iki tür idari yaptırımın birlikte uygulanması için kabahatlinin uyuşturucu veya alkollü madde kullandığının tespiti şartı da bulunmamaktadır.
    06.12.2006 tarihli 5560 sayılı kanunla değişik 5326 sayılı Kanun"un "başvuru yolu" başlıklı 27. maddesine eklenen maddeler;
    "...(5) İdarî yaptırım kararının mahkeme tarafından verilmesi halinde, bu karara karşı ancak itiraz yoluna gidilebilir.
    (6) Soruşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı başvuru da bu itiraz merciinde incelenir.
    (7) Kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itiraz da bu kanun yolu merciinde incelenir.
    (8) İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür...." şeklindedir ve değişik durumlarda idari kararlara karşı başvuru yolunu düzenlemektedir.
    Adı geçen Kanunda, bir fiile karşı birden fazla idari yaptırım kararı düzenlenmesi hali açıkça öngörülmemiştir. O halde ceza hukukunun genel hükümlerine göre, konusu suç oluşturan bir eyleme karşılık hem ceza hem de güvenlik tedbiri uygulanabileceği ve her iki yaptırıma karşı birlikte Kanun yollarına başvurulabileceği gibi, konusu kabahat oluşturan bir eylem karşısında hem idari para cezası hem de bir diğer idari yaptırım (mülkiyetin kamuya geçirilmesi, idari tedbir kararları, izin veya ruhsatın iptali, sürücü belgesinin geri alınması v.s.) öngörülmesinde ve bunlara karşı birlikte Kanun yollarına başvurulmasında da bir sakınca bulunmamaktadır.
    Bu nedenle, 2918 sayılı Kanun"un 48/9 maddesi gereği uygulanan idari yaptırım ile 23 ve 47/1-a maddeleri gereği uygulanan yaptırımların birbirinden ayrı incelenmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Başvuruyu ilk inceleyen İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği, başvuranın sürücü belgesine elkonulmasına dair isteme itirazı dahil, tüm itirazlarına yönelik, dosyadaki deliller ve tutanağın birlikte değerlendirilmesi sonucu "idari yaptırım kararının hukuka uygun olduğu" gerekçesiyle başvurunun reddine karar vermiştir. Mahkemece uygulanan Kanun maddeleri hakkında red sebebi aynı ise kararda ayrım yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak hangi idari yaptırım kararına karşı hangi kanun yoluna başvurulacağı ayrıntısıyla belirtilmeden toplam miktar da 2918 sayılı Kanun"un 28/10 maddesindeki sınırın altında kaldığından, mahkemece başvurunun reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
    31.03.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla değişik "itiraz yolu" başlıklı 29/10. maddesi;
    "... Üçbin Türk Lirası dahil idarî para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir..." şeklindeki açık hükümle, en fazla 3.000TL dahil idari para cezalarına karşı başvurulara dair alınan Sulh Ceza Mahkemesi kararlarına karşı itiraz yolunun kapalı olduğu düzenlenmiştir.
    Kabahat oluşturan tek bir fiil karşılığında, idari para cezasının yanı sıra aynı kabahate yönelik olarak ayrı bir idari yaptırım kararının daha uygulanacağının düzenlenmesi halinde, itiraz mercii tarafından nasıl bir karar verileceği ayrıca incelenmelidir. Şöyle ki;
    Failin dış dünyada sonuç doğuran ve sonucunda idari yaptırım öngörülen davranışının kısaca kabahat olarak tanımlandığı, kabahatin oluşması neticesinde verilecek idari yaptırımın ancak kanunda düzenlenebileceği, kabahatin içeriğini tanımlayan, dolduran kuralların ise düzenleyici işlemle de doldurulabileceği yasal dayanağı ile kabul görmektedir. Yaptırımı kanunda açıkça düzenlenen, kanunda tek bir hareket sonucu gerçekleşen bir kabahatin oluşması neticesinde, mahiyeti farklı olan birden fazla idari yaptırım düzenlenmesi hukuka aykırılık teşkil etmemektedir.
    Başvuruya konu somut uyuşmazlıkta, 2918 sayılı Kanun"un 48/9. maddesi gereği yapılan uygulama bakımından; kanundaki açık düzenleme gereği, tek bir fiil sonucu, başvuran hakkında idari para cezası ile birlikte başka idari yaptırım kararı daha alındığı, bu karara karşı, sonuçta verilen her iki idari yaptırım için de ilgililerce gidilen başvuru yolunda, mahkemece başvurunun reddine karar verildiği, red kararına itiraz sonucu merci tarafından, idari para cezasına dair kararın miktar itibariyle kesinleştiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, ancak idari para cezası ile sürücü belgesinin geri alınması yaptırımının da itiraza konu edildiğinin gözetilmediği, bu nedenle itirazın usulden reddi yerine, dosyanın esastan incelenmesiyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma isteminin kabulüyle, İzmir 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 23/02/2016 tarihli ve 2016/719 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4-a. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, yukarıda yazılı bozma nedenine göre; gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden bir karar vermek suretiyle müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına 18/09/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi