
Esas No: 2022/8003
Karar No: 2022/9411
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/8003 Esas 2022/9411 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/8003 E. , 2022/9411 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1-) Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2021 tarih,2021/202 esas ve 2021/305 karar sayılı mahkûmiyet hükümleri
2-) İstinaf başvurusunun esastan reddi (sanık ... yönünden eleştirilerek)
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin yapılan incelemesinde;
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra, sanığın Tekirdağ 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği 13.06.2022 tarihli dilekçesinde yer alan “...kendimin ve avukatımın itirazlarından feragat edip..... cezamın onaylanmasını istiyorum. Bu talebim hakkında gereğinin yapılmasını.....arz ve talep ederim” şeklindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin yapılan incelemesinde;
5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme ilişkin istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz isteğinin CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine,21.09.2022 tarihinde sanık ... yönünden oy birliği, sanık ... yönünden Üye ... ve Üye ...'nın karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık ...'ın eşi olan diğer sanık ve çocukları ile müşterek ikametgahlarında yapılan arama neticesinde 155 adet içerisinde uyuşturucu madde bulunan paketçiklerden 113 adet parmak izi elde edilmiş, bunlardan 19 tanesi tasnife elverişli olup sadece 6 tanesi sanık ...'a ait çıkmıştır.
Belirtilen paketçiklerin defter sahifelerinden kopartılmak suretiyle yapılmış paketçikler olduğu tespit edilmiştir.
Sanık ... paketçikler üzerinde parmak izlerinin tespit edilmiş olmasını ara ara küçük kızına ders çalıştırmış olması nedeniyle defter sahifesinde oluşabileceğini, hayatın olağan akışına, mantık kurallarına uygun bir gerekçeyle savunmasında izah etmiştir.
Kaldı ki aynı çatı altında yaşayan aile bireylerinin değişik materyallerde parmak izlerinin bulunması izaha muhtaç bir husus da değildir.
Haklarında beraat kararı verilen suça sürüklenen çocuklar ... ve ... da, anneleri sanık ...'ın babaları ... ile babalarının uyuşturucu madde kullanması nedeni ile tartışmış olduklarını ve bu nedenle olaydan 4 gün önce sanık ... ile birlikte müşterek ikameti terk ederek halalarına ait başka bir adresteki evde kalmaya başladıklarını belirtmişlerdir.
Hakkındaki mahkûmiyet kararı kesinleşen sanık ... savunmasında suçunu ikrar etmiş, sanık ...'ın savunmalarını da doğrulamıştır. İlk derece mahkemesi sanık ... hakkındaki mahkûmiyet gerekçesinde bu sanığın savunmasının ikrara yönelik bölümlerini hükme esas almış olmasına rağmen, bu sanığın ikrarı dışındaki, özellikle sanık ...'ın savunmalarını destekler nitelikteki beyanlarını değerlendirme dışında tutmak suretiyle savunmayı hukuki değerlendirme açısından gerekçesiz olarak kısmi değerlendirmeye tabi tutmak suretiyle ikiye bölmüştür.
Ayrıca sanık ... hakkındaki mahkûmiyet kararını veren ilk derece mahkemesi sanığın parmak izlerinin tespit edilmesini izaha ilişkin hayatın olağan akışına ve mantık kurallarına uygun savunmalarına, aynı evde yaşayan şahısların parmak izlerinin ev içerisinde tespit edilmesinin izaha dahi muhtaç olmayan bir olağanlık ve gerçeklik olmasına karşın niçin itibar etmediğini izah edip gerekçelendirmeden, kısaca sanığın lehine olan delilleri değerlendirmeden, sadece aleyhine olan tek delili (parmak izi) değerlendirmek suretiyle hukuka aykırı olarak mahkûmiyet kararı vermiştir.
Yukarıda izah edilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde, savunmasının aksine atılı suçu işlemiş olduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanık ...'ın beraati yerine, Sayın çoğunluğun mahkûmiyet kararının onanması yönündeki görüşüne katılmıyoruz. 21.09.2022
.