Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6071
Karar No: 2019/410
Karar Tarihi: 23.01.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/6071 Esas 2019/410 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/6071 E.  ,  2019/410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacı ile davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemi ile alt işveren olan davalı şirketin asıl işvereninin kim olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 23/01/2012 tarihinden, 36.169,06 TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 08/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ve dahili davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana verilmesine karar verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin davalı ... İnş. Taah. Ltd. Şti. aleyhine dava açtığı, yargılamanın devamı sırasında ... Ltd. Şti., ... İnş. San. Tic. A.Ş., ... İnş. San. Tic. A.Ş., ... İnş. Tic. A.Ş. ve ... İnş. Tur. San. Tic. A.Ş. şirketlerinin davaya dahil edilmesini talep ettiği ve karar başlığında davalılardan biri olarak ... Ltd. ifadesinin yazıldığı, hüküm kısmında da dahili davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.Davanın tarafları davacı ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen gerçek yada tüzel kişidir. Davanın nasıl açılacağı HMK. da belirtilmiştir. Davanın usule uygun açılıp, açılmadığı mahkemece re’sen denetlenmesi gereken bir husustur. Hem 1086 Sayılı HUMK. da hem de 6100 Sayılı HMK. da zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili dava yolu ile davalı ithali mümkün değildir. Dava dilekçesinde davalı gösterilmeyen gerçek yada tüzel kişinin mecburi dava arkadaşlığı dışında davaya dahil edilmesi usule aykırıdır. Dava dilekçesinde davalı gösterilmeyen gerçek yada tüzel kişinin sorumluluğunun düşünülmesi halinde ayrı bir dava açılmalı ve koşulları varsa her iki dava birleştirilerek yürütülmelidir.Eldeki dava eda davası niteliğinde olmakla beraber davalılar ile dahili davalı arasındaki ilişki asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı da yoktur. Bu nedenlerle dava dilekçesinde davalı gösterilmeyen, aleyhine usulüne uygun dava açılmayan ... Ltd. Şti.’nin dahili dava yolu ile davaya dahil edilmesi ve aleyhine hüküm kurulması usule aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Öte yandan; davaya konu olay sonucu davacıda meydana gelen sürekli iş göremezlik derecesinde taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır.Maluliyetin tespiti açısından davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
    Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğinin Geçici 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışma gücü kaybı, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü, harp malullüğü sonucu meslekte kazanma gücü kaybı ile erken yaşlanma durumlarının tespiti talebinde bulunan sigortalılar ve hak sahipleri için, yürürlükten kaldırılan ilgili sosyal güvenlik mevzuatının 5510 sayılı Yasaya aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı, 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahli Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kulunca inceleneceği bildirilmiştir.Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de; diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında sürekli iş göremezlik oranına yönelik görüş ayrılığı bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp 2. Üst Kuruluna gönderilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.Somut olayda, davacıda meydana gelen sürekli iş göremezlik derecsinin Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu tarafından % 39,2 olarak belirlendiği, şu halde yukarıda belirtilen prosedür izlenerek sürekli iş göremezlik derecesi tespiti yapılmadığı anlaşılmış olup, söz konusu hüküm bu yönleri ile usul ve yasaya aykırıdır.Yapılacak iş, davacıda meydana gelen sürekli iş göremezlik derecesini yukarda belirtilen prosedüre göre belirlemek, bu oran üzerinden, davacıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücuya kabil kısmının tazminat alacağından tenzil edilerek hesaplamanın yapıldığı yeni bir rapor almak ve fakat hükme esas teşkil eden rapordaki doneler dikkate alınarak ve taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklara riayet edilerek rapor neticesine göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
    O halde, temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi