6. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/18555 Karar No: 2013/1793 Karar Tarihi: 06.02.2013
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/18555 Esas 2013/1793 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/18555 E. , 2013/1793 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Hüküm, ..."e “gösterilen adreste daimi (ehil) ... "a tebliğ ettim "" şerhiyle tebliğ edilmiş olup tebliğ yapılan kişinin muhatap ile birlikte oturduğuna ilişkin açıklama tebligat parçasına yazılmamıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 16, Tebligat Tüzüğünün 22.maddesine göre, Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır. Tebligatın geçerli olabilmesi için tebligatı alacak kişinin muhatapla birlikte oturması şarttır. Bu usule uyulmadığından adı geçen davalılara yapılan hüküm tebliği geçersizdir.Mahkemece, anılan davalıya hükmün yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesi, 2- Tebligat Kanununun 20-21 ve Tüzüğün 28.maddesine göre muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir. Öte yandan Tebligat Kanununun 21.maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere bir fıkra ilave edilmesine ilişkin 6099 sayılı Kanun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup maddeye ilave edilen bu fıkra hükmüne göre gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı öngörülmüştür. Ne var ki tebliğ işleminin Tebligat Kanununun değişik 21/2.maddesinde belirtilen bu usule uygun olup olmadığının denetlenmesi bakımından tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde belirtilen adres ile aynı olup olmadığının tebligat memurunca tebliğ zarfına yazılması zorunludur. Olayımızda, davalılar ..., ... (Kurban Kurban"ın kızı), ... (Mahmut Nedim kızı), ... (Kurban Kurbanın eşi)" a hükmün Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmişse de tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat Yasası"nın değişik 21/2.maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez. Öte yandan komşu imzası ya da imzadan imtinaya ilişkin bir kayıt da bulunmadığından Tebligat Kanununun 21/1.maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu nedenle yapılan tebligatlar usulsüz olup mahkemece hükmün adı geçen davalılara yöntemine uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi 3- Taşınmaz paydaşlarından Ahmet oğlu ... mirasçılarından ... ve Hanife oğlu 04/01/1955 doğumlu dahili davalı ..."a kararın tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının evraka eklenmesi ve bu eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.