(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2012/13407 E. , 2013/3076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 11.11.2005 tarihli cari hesap sözleşmesi gereğince müvekkili şirketin, davalının ürettiği malların toptan satışını yaptığını, bu tarihten itibaren müvekkilinin davalıdan 385.760,72 TL"lik mal satın aldığını, davacının aldığı ürünler karşılığında kambiyo senetleri verdiğini, verdiği kambiyo senetlerinin gününde ödenmemesi durumunda ise ödenmeyen senetlerin iadesi şartı ile yeni kıymetli evraklar verildiğini, müvekkilinin davalıya toplam 433.952 TL"lik senet verdiğini, bu senetlerin bir kısmının müvekkili tarafından tahsilat makbuzu karşılığında ödendiğini ancak davalının senet asıllarını müvekkiline iade etmediğini, müvekkilinin aldığı ürünlerin bir kısmını iade faturaları ile davalıya iade ettiğini, bazı faturalarda da ürün fiyat farklılıklarına ilişkin fiyat farkı faturası düzenleyerek imza karşılığında davalı yetkililerine teslim edildiğini, davalı şirketin Adana bölge müdürü Ahmet Ceyhun Tumay"ın bazı firmalardan tahsil ettiği paraları davalıya bildirmediğinin ortaya çıkması üzerine müvekkili şirketin davalı şirket yetkilileri ile yaptığı görüşmeler sonucunda müvekkili tarafından yapılan nakit ödemelerle verilen senetlerin ve faturaların davalı şirket kayıtlarına alınmadığını tespit ettiklerini, müvekkil ile davalı kayıtları arasında uyuşmazlık olması nedeniyle müvekkilinin davalıya ihtarname göndererek bedelsiz kalan çek ve bonoların iadesini talep ettiğini ve müvekkili adına düzenlenen fakat müvekkile tebliğ edilmeyen faturaları kabul etmeyeceklerini bildirdiklerini, müvekkil tarafından düzenlenen ve davalı yetkililerine teslim edilen iade mal ve fiyat farkı faturalarının da ihtar ekinde gönderildiğini, davalının cevabi ihtarnamesinde müvekkilin davalıya toplam 139.517,03 TL borçlu olduğunun bildirildiğini ve 10 gün içinde ödeme talep edildiğini, davalının şirket yetkililerine yapılan bazı ödemeleri, senetleri, iade ve fiyat farkı faturalarını yok saydığını, müvekkilinin davalıya toplam 56.639 TL borcu olduğunu, ihtarnamede talep edilen 139.517,02 TL"den bu miktar düşüldüğünde kalan 82.878,65 TL"yi kabul etmediklerini, dava dilekçelerinde belirttikleri çek ve senetlerin bedelsiz kaldığını belirterek, müvekkilinin davalı şirketin Kadıköy 10.Noterliğinin 21.09.2007 tarih ve 18313 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile talep ettiği 139.517,03 TL"lık alacağın 82.878,65 TL"lık kısmı nedeniyle borçlu olmadığının ve bedelsiz kalmasına rağmen müvekkiline teslim edilmeyen bono ve çeklerin bedelsiz kaldığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08.04.2011 tarihli dilekçesinde; bedelsiz kalan çek ve bonolara ilişkin taleplerini atiye terk ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili; 11.11.2005 tarihli cari hesap sözleşmesi gereğince uyuşmazlık halinde müvekkilinin defterlerinin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığını, davacıya gönderilen 21.09.2007 tarihli ihtarnameye kadar davacının cari hesap borcunun 401.767,98 TL"ye ulaştığını, bu borcun 21.123 TL"lık kısmının nakit, 27.977,95 TL"lık kısmının mal iadesi, 213.150 TL"lık kısmının kıymetli evrakla ödendiğini, davacının 139.517,03 TL bakiye borcu kaldığını, bu alacak miktarı içerisinde vadesi geçen ve ödenmeyen senetler ile vadesi gelmeyen senetler olduğunu, davacının usulüne uygun düzenlediği iade faturalarının cari hesaptan düşüldüğünü, ancak usulüne uygun olmayan ve daha sonradan eski bölge müdürü...ile davacı şirket
yetkilisi... arasında düzenlenen ödeme belgelerinin kabulünün mümkün olmadığını, zira kayıtlarının tetkikinde sözü edilen ödemelere ilişkin bir kayıt bulunmadığını, ... ile davacı şirket yetkilisi..."in yaptıkları usulsüzlükler nedeniyle Adana 5.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/241 esas sayılı dosyası ile yargılandıklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre; davacı şirketin, davalı şirketin Mersin bayi olduğu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunduğu, dava dışı ..."ın davalı şirketin Adana bölge müdürü olduğu, davacının bu kişiye makbuz ve belge karşılığında nakit ödemeler yaptığı, senet ve çekler verdiği, iade faturalarını da bu kişiye teslim ettiği, bu şekilde yapılan ödemelerin ve teslimlerin taraflar arasında teamül haline geldiği, ancak bir süre sonra ..."ın davacının ödemelerinin ve iade faturalarının bir kısmı da dahil birçok işlemi davalı şirkete bildirmediği, davalının suç duyurusu üzerine ..."ın Adana 5.Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı şirkete mal bedeli olarak verilen çekleri tahsil ederek zimmetine geçirmek, şirketi dolandırmak, makbuz ve dip koçanları imha etmek suçlarından mahkumiyetine karar verildiği, ..."ın savunmasında davalı şirketten prim alacakları olduğu bu nedenle tahsil ettiği paraları zimmetine geçirdiğini beyan ettiği, ..."ın davacı şirketten tahsil ettiği ödemeleri davalı şirkete bildirmemesi nedeniyle taraflar arasında cari hesap mutabakatsızlığı olduğu, davalının davacıya gönderdiği 21.09.2007 tarihli ihtarname ile 139.517,03 TL"nın ödenmesini talep ettiği, davacının açtığı bu davada ihtara konu edilen alacağın 56.639 TL"lık kısmını kabul ettiği, 82.878,03 TL"lık kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının davalı şirket çalışanı ..."a yaptığı ödemeler ile iadeler toplamının 82.181 TL olduğu ve bunların...tarafından zimmetine geçirilmiş olması nedeniyle davalı şirketin kayıtlarına yansıtılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davaya konu ihtarnamedeki alacağın 82.181 TL"lık kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının bedelsiz kalan çekler ve bonolara ilişkin talebini atiye bırakması nedeniyle davacının bu talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.