Esas No: 2014/2249
Karar No: 2020/3651
Karar Tarihi: 14.12.2020
Danıştay 13. Daire 2014/2249 Esas 2020/3651 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/2249
Karar No:2020/3651
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Dairemizin 17/04/2012 tarih ve E:2008/10520, K:2012/734 sayılı kararının gereğinin yerine getirilmesini teminen, iki ayrı devralma bildirimi sırasında Kurum'a yanlış, yanıltıcı bilgi ve belge verildiği ve Kurum'dan izin alınmaksızın devir işlemi gerçekleştirildiğinden bahisle idari para cezası verilmesi gerektiği yönündeki başvuruların reddi yolunda alınan …'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; … Makina hisselerinin …’ye devri işlemine ilişkin olarak …'na yapılan bildirimde yanlış ve yanıltıcı bilgi verildiği ve …'na yanlış, yanıltıcı bilgi ve belge veren …’ye ve bu Kuruluş adına bildirimde bulunan kişiye idari para cezası verilmesi gerektiği iddiasına ilişkin olarak;
Her ne kadar …'nun bilgi talebine istinaden … yetkilisi tarafından sunulan bilginin, … Holding'in gerçekte kontrolünün kimde olduğunu ortaya koymayan ve aksine işlemin niteliği konusunda Kurumu yanıltabilecek nitelikte bir bilgi olduğu kanaatine varılmış ise de, olayda, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 19. maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı süresine göre lehe düzenlemeler getiren 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20. maddesinde yer alan 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, yanlış ve yanıltıcı bilgi verme eyleminin gerçekleştiği ... tarihi itibarıyla 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca ilgili ihlâle ilişkin olarak uygulanacak maktu para cezası miktarının … TL olduğu dikkate alındığında, eylemin gerçekleştiği tarihin … olduğu ve … tarihinde üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla idari para cezası uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır.
…'nun … tarih ve … sayılı kararında … Holding’in hissedarlık ve kontrol yapısının yanlış, yanıltıcı bilgi ve belgelere dayanılarak değerlendirildiği, bu nedenle söz konusu kararın geri alınması ve hiç alınmamış sayılması gerektiği iddiasına ilişkin olarak;
… tarafından inceleme konusu işlemin tesis edildiği … tarihi itibarıyla, 4054 sayılı Kanun’da işlemlerin kesinleşmesine ilişkin bir kural bulunmadığından, kararın geri alınmasına ilişkin başvurunun, başvuru sahiplerince dava açma süresi içerisinde yapılmadığı gibi, anılan karara karşı yargı yoluna da başvurulmadığı, … Holding’in … Makina’da sahip olduğu %83,19 oranındaki hissenin … tarafından devralınması işlemine izin verilmesi talebini içeren bildirimin mezkur karar ile işlemin grup içi bir işlem olduğu yönündeki tespitin … tarafından sunulan yanlış ve yanıltıcı bilgiye dayanılarak verilen hatalı bir tespit olmadığı, çünkü …'nun söz konusu kararında yaptığı bu tespitin kararın alındığı tarihte doğru olduğu, ancak …’in …, …, … Holding ve … Sınai Yatırım A.Ş.’ye karşı açtığı davanın … ve … Holding yönünden … tarihinde kısmi olarak kesinleşmesi ile birlikte … Holding’in kontrolü ile ilgili olarak yeni bir durumun ortaya çıktığı; … Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile … tarafından … Traktör San. ve Tic. Ltd. Şti’ye devredilmeye çalışılan 1.976.659,5 adet ve sermaye artırımı sonrası 15.205.073,1 adet payın …’e ait olması nedeniyle bu paylar bakımından … Traktör San. ve Tic. Ltd. Şti. adına gözüken kaydın terkini suretiyle düzeltilerek şirket pay defterine … adına işlenmesine karar verildiği, …'nun kararındaki işlemin grup içi bir işlem olduğu tespiti ile çelişen bu yeni durumun, söz konusu kararın alındığı tarihte söz konusu olmaması ve kararın kesinleşmesinden sonra ortaya çıkması nedeniyle söz konusu kararın geri alınmasını ve böylece baştan itibaren hukuk âleminden silinmesini gerektirecek düzeyde açık bir hata veya yanlış ve yanıltıcı bilgi sonucunda ortaya çıkmış bir hukuka aykırılığın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
… Makina hisselerinin … Ltd.’ye devrine ilişkin …'na yapılan … tarih ve …sayılı başvuruda yanlış, yanıltıcı bilgi ve belge verildiği yönündeki iddiaya ilişkin olarak;
…’nin elinde bulunan … Makina hisselerinin %64,13’lük kısmının … Ltd. şirketine devrine ilişkin bildirim formunun … tarih ve … sayı ile … kayıtlarına intikal ettiği, anılan bildirim formunda yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde, …'nu yanıltmaya yönelik olarak yanlış veya yanıltıcı bilgi verildiği yönünde bir bulguya rastlanmadığı anlaşılmıştır.
… Makina hisselerinin … Ltd.’ye devri işleminin …'nun izni olmaksızın gerçekleştirildiği ve bu nedenle ilgili teşebbüslere idari para cezası verilmesi gerektiği iddiasına ilişkin olarak;
…'na sunulan … tarih ve … sayılı Bildirim Formu’nda, … Makina’nın 2007 yılı sonu pazar payının %31,7 olduğunun belirtildiği, 2007 yılı cirosunun ise …-TL olarak gerçekleştiği, anılan dönemde yürürlükte olan 1997/1 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre söz konusu devralma işleminin hem ciro eşiği hem de pazar payı eşiği bakımından bildirime ve …'nun iznine tâbi olduğu, ancak 01/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 2010/4 sayılı Tebliğ kapsamında bildirime tâbi bir işlem olmadığı, 2010/4 sayılı Tebliğ ile birlikte pazar eşiği kaldırılarak, ciro eşiğine ilişkin olarak ikili bir eşik sisteminin benimsendiği, bildirim konusu işlemde devralan taraf olan …’ın Türkiye’de cirosunun bulunmadığının belirlendiği, dolayısıyla … Makina hisselerinin %64’ünün … tarafından …'nun izni olmaksızın … Ltd.’ye devredildiği tespit edilmiş olmasına rağmen, teşebbüslere ilgili işlem için …'ndan izin alma yükümlülüğünü getiren 1997/1 sayılı Tebliğ’in 2010/4 sayılı Tebliğ ile yürürlükten kaldırılmış olması ve hâlihazırda yürürlükte bulunan söz konusu Tebliğ uyarınca ilgili işlemin …'ndan izin alınması gereken işlemlerden sayılmaması nedeniyle, … Ltd.’ye idari para cezası uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, … Ltd. tarafından, …'nin … Makina'da sahip olduğu iddia edilen hisselerin %64 oranındaki kısmının kendisi tarafından devralınmasına izin verilmesini davalı idareden talep ettiği, … tarafından yargısal süreçler sonuçlanıncaya kadar herhangi bir karar verilmemesi yönünde karar alındığı, buna rağmen … Makina tarafından Kamu Aydınlatma Platformu'na (KAP) hisse devrinin gerçekleştirildiğinin bildirildiği, izin almamasına rağmen devralan şirketin anılan hisselerin devralındığını beyan ederek … Makina'nın 24/04/2010 tarihli genel kurul toplantısına çoğunluk hissedarı olarak katıldığı, bu toplantıda 2007 ve 2008 bilançolarının onaylandığı, şirket organlarına seçim yapıldığı, 25/08/2010 tarihli genel kurul toplantısına da katıldığı, bu toplantıda da 2009 yılı bilançosunun onaylandığı ve 2010 yılı için bağımsız denetim şirketi olarak … Bağımsız Denetim Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.'nin belirlendiği, … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılan davada mezkur genel kurul toplantısında alınan tüm kararların yok hükmünde olduğuna karar verildiği, bu toplantılarda şirket organlarına seçilen ve şirketin yönetim ve denetimini ele geçiren kişilerce şirketin iflas sürecine sokulduğu, sermayenin ve şirket aktiflerinin yok edildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesi'nce şirketin iflasına karar verildiği, … Makina tarafından Sermaye Piyasası Kurulu'na gönderilen … tarihli yazıda, şirketin çoğunluk hissedarı olan …'nin, %64,53 oranındaki hissesini …'da yerleşik şirkete devrettiğinin bildirildiği, …'ndan izin alınmaksızın yapılacak satış geçersiz olacağından devralan teşebbüsün davalı idareye başvurarak devralma için izin talebinde bulunduğu, daha sonra … Makina tarafından … tarihli KAP'a yapılan açıklamada ise, hisse devri anlaşmasının davalı idare tarafından onaylanmadığından taraflar arasındaki 31/12/2010 tarihli anlaşma ile iptal edildiğinin belirtildiği, belirtilen eylemlerin … Holding'e ait … Makina hisselerinin başkalarının haksız tasarruflarına geçirmeyi amaçlayan hileli işlemlerin parçaları olduğu, yabancı teşebbüslerin süreçte görev üstlenen rol modeller olduğu, belirlenen bağımsız denetim şirketinin … tarihinde KAP'a yaptığı açıklamada, şirket defter ve kayıtlarının denetime elverişli bulunmadığını belirterek, şirketin finansal tabloları hakkında görüş bildirmekten kaçındığını bildirdiği, … Holding hisselerinin … teşebbüsüne devrinin batıl olduğuna ilişkin tespitin, Holding yönetiminde bulunan Kayyım Heyeti tarafından açılan davada alınan bilirkişi raporlarında da bulunduğu, … Holding hisselerinin nama yazılı olduğu, pay senedi veya ilmühabere bağlanmadığı, bu payların devrinin alacağın temliki hükümleri uyarınca yazılı devir anlaşması ve bunun şirkete karşı bildirilerek pay sahipleri defterine kaydı ile hüküm kazanabileceği, beş ortaklı holdingin paylarının tamamına yakınının sahibi olan …'in 1998'de ölümüyle mirasının eşine ve üç çocuğuna intikal ettiği, şirket yönetimini ele geçirenlerin, mezkur eylemleri nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edildiği, Yargıtay'ın kararı sanıklar aleyhine bozarak suçun nitelikli dolandırıcılık olduğuna hükmettiği, somut olayda bildirim yükümlülüğüne uyulmadığının sabit olduğu, sonradan yürürlüğe giren Tebliğ hükümleri dikkate alınarak idari para cezası verilmemesine ilişkin kararın iptali gerektiği, burada lehe yorumlanabilecek bir yasa hükmü bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davaya konu birleşme işleminin sonradan çıkarılan Tebliğ ile Kurul'un iznine tâbi bir işlem olmaktan çıktığı, dolayısıyla Kurul'un inceleme kapsamı dışında kalan işlem nedeniyle idari para cezası verilmesinin mümkün olmadığı, Kurul'un lehe olan kanun değişikliklerini dikkate alması gerektiği, Danıştay'ın içtihatlarının da bu yönde olduğu, hatta eski düzenleme zamanında verilen idari para cezaları bakımından yargılama esnasında ortaya çıkan lehe değişikliklerin bile dikkate alındığı, sonuç olarak verilen idari para cezalarının iptali yoluna gidildiği, 4054 sayılı Kanun'un doğrudan atıf yaptığı Tebliğ'in Kanun gereği uygulanması gerektiği, bu nedenle "izne tâbi birleşme ve devralmaların Kurul izni olmaksızın gerçekleştirilmesi" gerekçesiyle idari para cezası verilmesinin beklenemeyeceği, Tebliğ'deki değişikliğin Kanun'un da uygulamasını lehe olarak değiştirecek nitelikte olduğu, Kurum'un görevinin rekabeti korumak olduğu, mevzuat gereği bir birleşme işleminin bazı eşiklerin altında kaldığı için rekabetin korunması açısından Kurul'un inceleme kapsamından çıkarılması hâlinde artık idari para cezası verilemeyeceği, Kurul'un taraflar arasındaki özel hukuk sorunlarına çözüm bulmasının beklenemeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.