13. Hukuk Dairesi 2016/9739 E. , 2019/5760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davalının hastaneye gelerek tedavi gördüğünü, ancak tedavi öncesi bilgilendirilmiş olmasına ve bunu kabul ederek tedavi olmasına rağmen aldığı hizmet bedelini ödemediğini, davalının ödemesi gereken 1.031,48 TL ameliyat, 6.720,98 TL tek damar perkütan transluminal koroner anjiyoplasti ve stent, 1.121,60 TL selektif sağ-sol koroner anjiyoplasti ve aort kökü anjiyografisi, 11.403,72 TL sarf malzemesi, 1.622,22 TL KDV olmak üzre toplam 21.900,00 TL hizmet bedelinin tahsili için icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kalp krizi geçirdiğinden hastaneye acil provizyondan giriş yaptığını, sağlık güvencesi olduğunu, malzeme ilaç vb için fark alınacağı yönünde kendisine bilgi verilmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava hizmet bedelinin tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından, davalıya koroner arter hastalığı teşhisi konulduğu, ardından anjiyo plasti yapılarak stent takıldığı, 13/09/2013 tarihli taahhütname ile davalının oğlu ... ..."nın ilaç salınımlı stent kullanılmasını ve ücretini ödemeyi kabul ettiği, 13/09/2013 tarihli yine davalının oğlu tarafından imzalanmış "kurumca karşılanmayan tıbbi malzemeler hakkında hasta bilgilendirme formu"nda hekim tarafından reçete edilen ... (2 adet) isimli tıbbi malzemenin ... tarafından bedelinin ödenmediğinin bildirildiğinin belirtildiği, 13/01/2015 ve 07/08/2015 tarihli bilirkişi raporlarından uygulamada 3 çeşit stent kullanıldığı, bunlardan metal stent ile belli durumlarda ilaçlı stentin ... tarafından karşılandığı, eriyebilir stentin ise ... tarafından karşılanmadığı, bazı durumlarda ilaçsız stent damarda tıkanıklığa yol açabileceğinden ilaçlı stentin tercih edildiği, davalıya ise yeni jenerasyon stent olan eriyebilir stent takıldığı, markasının "absorbe" olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece bilirkişi raporuna göre davalı tarafından karşılanması gereken tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmişse de, raporda anjiyografi ve anjiyoplasti gibi işlemler nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliğine göre davalı hastanın ödemesi gereken ilave ücret hesaplanmış olup, stent ücreti ile ilgili bir belirleme yapılmamıştır. Oysa yukarıda belirtildiği üzere 13/09/2013 tarihli iki belgede davalının oğlu tarafından ilaçlı stent takılması ve markası absorbe olan tıbbi malzemenin kullanılması halinde ücretinin ödeneceğinin taahhüt edildiği, absorbe isimli tıbbi malzemenin davalıya takılan stentin markası olduğu, ve nihayetinde davalıya eriyebilir stent takıldığı açıktır.
Şu halde icra takibine konu miktara stent ücreti de dahil olduğuna göre, mahkemece stent ücretinin ödenip ödenmeyeceği ödenecekse hangi stent ücretinin ödeneceği ve ücretinin ne olduğunun, ... hükümleri ve belirtilen taahhütnameler gözetilerek, tespit edilmesi için bu konuda uzman bilirkişilerden oluşan bir başka heyetten rapor alınması ve oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.