4. Hukuk Dairesi 2019/2942 E. , 2020/140 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/09/2007 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile adli yardım istemli olarak davalılar ..., ..., ... vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
6100 sayılı HMK"nun 334/1. maddesinde “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler” hükmü düzenlenmiştir. Aynı kanunun 336. maddesinde ise; “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalılar ..., ... ve ..."un yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım taleplerinin kabulüyle işin esasının incelenmesine geçildi.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davacının tüm, davalılar ..., ... ve ...’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalılar ..., ... ve Huseyin Başaran’ın diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idare, 7-8 Eylül 2002 tarihinde tüm Türkiye genelinde yapılan Açık Öğretim Fakültesi bütünleme sınavlarında, davalı ..."ın il koordinatörü, davalılar ... ve ..."in koordinatör yardımcısı olarak, ücreti karşılığında görevlendirildiklerini, Malatya"ya gelen kamyondaki soru kitapçıklarının teslim alınması ve taşınması sırasında hazır bulunmadıklarını, fakülte sekreteri ..."in yetkisi olmadığı halde soru kitapçıklarını kamyondan indirttiğini, 7 Eylül Cumartesi günü sınavların yapıldığını, 8 Eylül Pazar günü Malatya"da soruların çalındığı ihbarının yapılması üzerine yapılan kontrolde, il yedeği sorularının bulunduğu kutunun plastik kilidinin kırılarak soruların çalındığının belirlendiğini, bu nedenle sınavların iptal edilerek yeniden yapıldığını, yeniden ihale yapılmak zorunda kalındığını, davalıların haksız eylemleriyle zarara uğradıklarını belirterek, uğradığı zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne dair verilen 28/01/2014 tarihli ilk karar, Dairemizin 12/05/2015 gün ve 2014/13391 esas, 2015/6077 karar sayılı ilamı ile kamu görevlisi olan davalılar ..., ... ve ...’un kişisel kusuruna dayalı olarak açılan davada bu davalılara husumet yöneltilebileceği gözetilerek, işin esasının incelenip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle davacı yararına bozulmuş, davalılar ..., ..., ..., ...’in karar düzeltme istemleri Dairemizin 18/02/2016 gün ve 2015/12739 esas, 2016/1993 karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalılar ..., ... ve ...’in de davacının zararından diğer davalılarla birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen 15/11/2016 tarihli ikinci karar, Dairemizin 30/11/2017 gün ve 2017/1566 esas, 2017/7782 karar sayılı ilamı ile “olay tarihinde davalılar ..., ... ve ..."in ... Üniversitesi"nde görevli akademisyenler oldukları, davacı ... tarafından gerçekleştirilen sınavda da il sınav koordinatörü ve yardımcıları olarak görevlendirildikleri, fakat asli görevlerinin de devam ettiği, adı geçen davalıların, sınav sorularının çalınması olayında hırsızlık suçunun asli failleri olmayıp, görevlerini ihmal etmeleri nedeniyle haklarında gerek ceza, gerek eldeki tazminat davasının açıldığı, oluşan kurum zararından ihmalleri nedeniyle sorumlulukları bulunmakla birlikte, aynı zamanda ... Üniversitesi"ndeki asli görevlerini sürdüren ve hırsızlık suçuna iştirakleri de bulunmayan bu davalıların, zararın tamamından sorumlu tutulmalarının doğru olmadığı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nun 43-44. maddeleri uyarınca hesaplanan tazminattan “önemli oranda” bir hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken bu yönün gözetilmemesinin usul ve yasaya uygun düşmediği” gerekçesiyle davalılar ..., ... ve ... yararına bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi Dairemizin 01/04/2019 gün ve 2018/1825 esas, 2019/1896 karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, 15/11/2016 tarihli ikinci kararda hüküm altına alınan tazminattan davalılar ..., ... ve ... yararına %65 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak karar verilmiştir. Ne var ki; somut olayın oluş şekli ve özelliği gözetildiğinde, yapılan hakkaniyet indirim oranı azdır. Şu halde mahkemece daha fazla oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, temyiz eden davalılar yararına yapılan indirimin düşük tutulması doğru görülmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle temyiz eden davalılar ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, davacının tüm, temyiz eden davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE 20/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.