Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4709
Karar No: 2020/921
Karar Tarihi: 05.02.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/4709 Esas 2020/921 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/4709 E.  ,  2020/921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Elatmanın Önlenmesi, Kal, Tazminat

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Asıl davada davacı vekili, müvekkili ...’ın dava konusu 257 ada 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazlarda pay maliki olduğunu, taşınmazları 20 yılı aşkın süredir müvekkilinin kullandığını, komşu 32 parsel sayılı taşınmazda davalı şirketçe yapılan 4 katlı bina inşaatının dava konusu taşınmazlara tecavüzlü olduğunu, taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının izinsiz kesildiğini, davalı şirkete ihtar gönderildiğini ancak sonuç alınamadığını, davalı tarafça inşaatın büyük bölümünün tamamlandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazlara el atmanın önlenmesini, taşınmazın eski hale getirilmesini, eski hale getirilinceye kadar 08.06.2013 tarihinde itibaren aylık 1.000 TL ecrimisilin yasal faizi ile tahsilini, taşınmaz üzerinde meydana gelen 5.000 TL değer kaybının tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen davada davacılar vekili, müvekkillerinin dava konusu 17 parsel sayılı taşınmazın pay malikleri olduğunu belirtmiş ve asıl davada belirtilen sebeplere dayanarak 257 ada 17 parsele yönelik el atmanın önlenmesini, taşınmazın eski hale getirilmesini, eski hale getirilinceye kadar 08.06.2013 tarihinde itibaren aylık 1.000 TL ecrimisilin yasal faizi ile tahsilini, taşınmaz üzerinde meydana gelen 5.000 TL değer kaybının tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece asıl davanın 545 ada 19 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine, asıl dava ve birleşen davanın 545 ada 17 parsel sayılı taşınmaz yönünden kısmen kabulüne, 17 parsel sayılı taşınmazın 60,58 m² bölümüne müdahalenin menine; davalı tarafından yapılan istinat duvarının kal"ine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl ve birleşen davalar, el atmanın önlenmesi, ecrimisil, kal ve tazminat isteğine ilişkindir.
    1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2.Davalı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazları yönünden; ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
    Somut olaya gelince; davaya konu taşınmaz tarla vasfında olduğu halde, hükme esas alınan 13.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda kira yöntemi ile hesaplama yapılmıştır. Mahkemece yeniden konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca araştırma ve inceleme yapılması, oluşacak sonuca göre belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    3. Davacı tarafça davaya konu edilen ceviz ağacının davalı tarafından kesildiği iddia edilmiş ise de, mahkemece bu hususta yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın ağaç bedeline ilişkin talebin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanıklarının beyanları incelendiğinde, davaya konu edilen ceviz ağacının davalı tarafça kesilip kesilmediği hususunda herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmektedir. Bu durumda, mahkemece tarafların bu hususta göstermiş oldukları tüm delillerinin toplanması, tanıklarının dinlenmesi, davacı tarafın iddiasının açıklığa kavuşturulması ve oluşacak sonuca göre bu hususta bir karar verilmesi gereklidir.
    4. Davacı taraf dava dilekçesinde taşınmazın değerinde meydana gelen “değer kaybını” talep ettiği halde, mahkemece taşınmazın ne şekilde değer kaybetmiş olduğu hususu değerlendirilerek açıklığa kavuşturulmaksızın, 2013-2014 yıllarında elde edilecek ürün bedelinin hesaplandığı bilirkişi raporuna göre talebin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bundan ayrı olarak, ecrimisil hesabına konu edilen döneme ilişkin mükerrer olarak ayrıca değer kaybı hesaplanmış olması da yanlıştır.
    Kabule göre de, asıl davada davanın 19 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine, 17 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olduğu halde, yargılama giderlerinin tamamının davalıya yükletilmiş ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi