3. Hukuk Dairesi 2016/4766 E. , 2017/14140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; olay günü elektrik tellerinin sarkık olması, rüzgarında şiddetli esmesi nedeniyle tellerin birbirine değmesi ve kıvılcım atması sonucu yangın çıktığını, yangının söndürülmesi sırasında zarara uğradığını, davalı şirketlerin gerekli denetim ve bakımı yapmamaları nedeniyle sorumlu olduklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla idare zararı 12.805,13 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle bilirkte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .....Şti.; 09/09/2013 tarihinde orman muhafaza memurları tarafından düzenlenen tutanağın olaydan 5 gün sonra düzenlendiğini, tutanağın tahminlere göre yazıldığını, yangının iletkenlerin çarpışması sonucu çıkmadığını, yangından sonra meyndana gelen ısı nedeniyle iletkenlerin genişlemesinin söz konusu olduğunu, yangının elektrik hatlarının yetersiz bakımından değil başka etkenlerle meydana geldiğini kusurunun bulunmadığını, yangının başka sebeplerle çıktığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı..; yangının çıkmasında herhangi bir kusur ya da sorumluluğunun bulunmadığını, yangının enerji nakil hattından çıktığına dair somut delil bulunmadığını, Orman İdaresi"nin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yangın tehlikesinin azaltılması için gerekli tedbirleri yeterince almadığını, olay sonrasında ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/124 değişik iş sayılı dosyası ile yangının elektriksel nedenlerden kaynaklanmadığına ilişkin rapor verildiğini savunarak davanın reddine istemiştir
Mahkemece; bilirkişi raporlarına göre zararın elektrik enerjisi nakil hattından kaynaklandığı tespit edilemediğinden ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporuna itirazlarını bildiren dilekçesinde, delil tespiti talep eden davalı.......’ın aldığı üç kişilik özel bilirkişi raporunda yer alan elektrik mühendisi ...’ın aynı zamanda mahkemece yargılama sırasında görevlendirildiğini ve aynı bilirkişi tarafından hükme esas alınan rapor verildiğini belirterek itiraz etmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Bilirkişi, bir davada çözümü yargıç tarafından bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, mahkemece oy ve görüşüne başvurulan üçüncü kişi veya kişilere denilmektedir. Bilirkişi veya bilirkişilerin de tarafsız olması asıldır. Bu nedenle, yasa koyucu bilirkişilerin tarafsızlığını sağlamak için bilirkişilerin de reddedilebileceğini HMK"nun 272 Maddesinde açıkça hükme bağlamıştır.Adı geçen bilirkişinin ihbar olunan SASKİ" de görevli olması, ihbar olunanın da dava sonucunda verilecek karardan etkilenecek olması nedeniyle tarafsız olamayacağı sonucunu doğurur.
Davacı vekili bilirkişinin tarafsızlığı ile ilgili iddialarını dile getirerek rapora itiraz etmiş, temyiz dilekçesinde bu beyanlarını tekrar etmiştir. Bilirkişin tarafsız olamayacağı itirazında bulunmuştur.
Taraflar sonradan öğrendikleri veya yeni meydana çıkan ret sebebine dayanarak (mesela bilirkişinin tarafsız olmadığını ileri sürerek ) bilirkişi raporuna itiraz edebilirler ve yeni bir bilirkişi seçilmesini isteyebilirler.
Mahkemece , davacı vekilinin bilirkişinin reddi mahiyetindeki dilekçesinin süresinde ve yerinde olduğu dikkate alınıp usulüne uygun şekilde yeniden bilirkişi kurulu oluşturulup, rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, şahsına itiraz edilen bilirkişiden alınan rapora dayanılarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.