17. Hukuk Dairesi 2009/5463 E. , 2010/1222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın hasar gördüğünü, ancak, ancak hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, araç hasarı nedeni ile 40.000,00 TL ve maddi zararı nedeni ile 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, rehinli alacaklı bankanın muvafakati gerektiği, davacının borcu nedeniyle vergi dairesi tarafından tazminat alacağına ihtiyati haciz konulduğu, davacıya 14.000,00 TL ödenmesinin teklif edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, bankanın trafik tescil şube müdürlüğüne hitaben yazısı uyarınca rehin şerhinin kaldırılmasının talep edildiği, henüz vergi dairesine yapılmış bir ödeme de bulunmadığı, bu nedenle davacıya araç hasarı nedeniyle oluşan zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiği, davacının hasarlı aracı talep ettiğinin davalı tarafından kanıtlanmaması nedeniyle, tazminattan sovtaj indirimi yapılmasının doğru olmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, araç piyasa değeri olan 40.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.1.2. maddesine göre, tam hasar halinde, hasarlı aracın ancak sigortalının talebi halinde sigortalıda kalabileceğinin düzenlenmiş bulunmasına göre dava-
lı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.1. maddesine göre, sigortacı hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmekle yükümlüdür. Bu nedenle, davalı ... şirketi, sigortalının ihbar tarihinden itibaren 15 gün sonra temerrüde düşer. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı ... şirketine 15.07.2005 tarihinde ihbarda bulunduğu anlaşıldığından, temerrüt tarihi 30.07.2005’tir. Mahkemece, temerrüt tarihi belirlenirken anılan düzenleme gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiş ise, bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 numaralı bendinin birinci satırında yer alan “01.05.2006” ibaresi hükümden çıkarılarak, yerine, “30.07.2005” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.836,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 16.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.