23. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4998 Karar No: 2012/7563 Karar Tarihi: 20.12.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4998 Esas 2012/7563 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2012/4998 E. , 2012/7563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin tescili, alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 30.01.2012 gün ve 2011/5037 Esas, 2012/468 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ... yararına aval vererek dava dışı TC Halk Bankası TAŞ"den kredi kullandırıldığını, davalı ..."in taşınmazı üzerinde müvekkili lehine 7.000,00 TL"lik ipotek tesis edildiğini, ... aleyhine başlatılan icra takibi sırasında ipoteğin 10.08.2001 tarihinde fek edildiğini öğrendiklerini, oysa, ipoteğin fekkine dair yazı üzerindeki imzaların müvekkilinin temsilcilerine ait olmadığını, ipoteğin haksız fek edilmesi aşamasında işlem yapan tapu memurlarının gerekli özeni göstermemeleri nedeniyle davalılardan Hazine"nin de sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, haksız olarak fek edilen ipoteğin aynı bedelle tesciline, aksi halde icra dosyası alacaklarının 21.12.2005 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiş, diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, davalılardan Hazine aleyhine açılan davanın reddine, ipoteğin tescili isteminin reddine, 7.000,00 TL"nin 20.12.2005 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı ..."dan tahsiline dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 30.01.2012 günlü ilamı ile onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. TMK"nun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur. Hazinenin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Mahkemece davalı hazinenin TMK"nun 1007. maddesindeki kusursuz sorumluluk şartları olayda tartışılmadan yanılgılı biçimde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bu nedenle kararın bozulması gerekmekte ise de, Dairemizin 30.01.2012 günlü ilamı ile onandığı anlaşılmakla onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.01.2012 gün ve 2011/5037 Esas-2012/468 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.