Esas No: 2020/7458
Karar No: 2022/2046
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7458 Esas 2022/2046 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı bankanın Kartal şubesinde açtığı döviz hesabının zamanaşımına uğramadan Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna devredilmesi nedeniyle haksız kazanç elde edildiğini iddia ederek, devredilen tutarın bankadan talep edilmesi için dava açtı. İlk derece mahkemesi, davacının iddialarının doğru olduğunu belirterek davayı kabul etti ve davalı bankanın, belirlenen tutar ve mevduat faizi ile davacıya ödeme yapmasına karar verdi. Davalı bankanın istinaf başvuruları reddedildi ve kararın usul ve yasaya uygun olduğu hüküm altına alındı.
Kanun maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Tüketici Mahkemesince verilen 20.04.2017 tarih ve 2015/969 E- 2017/459 K. sayılı kararın davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.09.2020 tarih ve 2019/255 E. - 2020/903 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davacı bankanın Kartal şubesi nezdinde döviz hesabı açtığını, müvekkilinin 03.10.2005 tarihinde davalı bankanın ilgili şubesine giderek hesabının vadesini yenilediğini ve kendisine ‘’051713’’ seri numaralı banka mevduat cüzdanı verildiğini, müvekkilinin 11.08.2014 tarihinde ilgili şubeye yapmış olduğu başvuruda mevduat hesabının zamanaşımına uğradığı ve hesaptaki 34.474,24 Euro’nun Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna devredildiğinin bildirildiğini, müvekkili tarafından 14.08.2014 tarihinde yazılı başvuru yapılarak yapılan yanlışlığın düzeltilmesinin talep edildiği; ancak Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu tarafından davalı bankaya yazılan 20.11.2014 tarihli ve davalı banka tarafından müvekkile yazılan 27.11.2014 tarihli yazılarla müvekkilinin talebinin reddedildiğini, davalı banka tarafından yapılan devir işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 03.10.2005 tarihinde davalı bankanın Kartal şubesine giderek mevduat hesabının vadesini yenilemiş olup 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığını, müvekkiline 10 yıllık zamanaşımın dolduğuna ilişkin iadeli taahhütlü mektup veya yazılı herhangi bir şekilde uyarı yapılmadığını ileri sürerek davalı bankanın uhdesinde bulunan ve 10 yıllık zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle haksız olarak Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna devredilen 34.474,24 Euro’nun devir tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili bankanın Kartal Şubesi müşterisi olduğunu, 1989 yılında açtırdığı vadeli hesabındaki tutarla ilgili uzun yıllar işlem yapmadığı için mevzuat gereği 10 yıldan sonra ilgili tutarın 2008 yılında TMSF'ye devredildiğin; ancak davacının 2014 yılında hesap cüzdanını ibraz ederek söz konusu hesap cüzdanının 2005 yılında aldığını ve yazdırdığını beyan ederek bu işlemin zamanaşımını kestiğini ,hesabının zamanaşımına uğramadığını beyan ederek parasının ödenmesini talep ettiğini, müşteri talebi üzerine TMSF'ye yazı yazılarak 03.10.2005 tarihindeki hesap cüzdanını işletme işleminin zamanaşımını kestiğini, paranın sehven TMSF'ye devredildiğini, söz konusu tutarın iadesinin talep edilmesine rağmen TMSF'nin sunulan belgelere rağmen zamanaşımını kesen bir belge ibraz edilmediği gerekçesiyle paranın iade edilmeyeceğini bildirdiğini, bu hususun da davacıya iletildiğini, davanın TMSF'ye yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın husumet itirazları doğrultusunda reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıya ait vadeli mevduatın on yıllık zamanaşımı uyarısının iadeli taahhütlü mektupla yapılmaması ve vadesi yenilenmiş hesaba ait cüzdanın tanzim edilerek davacıya verilmesi nedeniyle zamanaşımına uğramamış olan mevduat hesabının davalı banka tarafından hatalı olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devir edilmiş olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; 34474,24 Euro ve bu bedele 30/05/2008 tarihinden itibaren işleyecek olan bankanın vadeli hesaplara uyguladığı mevduat faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili ve fer’i müdahil vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının 31.12.1989 tarihinde davalı bankanın Kartal Şubesinde Euro cinsinden mevduat hesabı açtığının sabit olduğu, davalı bankanın kabulünde olan 03.10.2005 tarihli davalı banka şubesinin kaşesi ile şube yetkilisinin imzasını taşıyan, seri numarası bulunan bankaya ait hesap bilgilerinin tamamını içeren matbu hesap kartına göre davacının belirtilen tarihte hesabını yenilediği, yapılan işlemin hesap cüzdanına işlendiği, yenileme işlemine göre davacının 37.853,54 Euro mevduatına aylık %2,5 oranında akdi faiz verilerek bir yıl vadeli hesap şeklinde ilişkinin devam ettiğinin sabit olduğu, banka yetkililerinin imzası ile banka kaşesini taşıyan bankaya ait hesap cüzdanının vade ve oranına ilişkin kısımlarının el yazısıyla yazılmış olmasının sonuca etkili olmadığını, esasen, mevduat sözleşmesinin kabulü ve hesap yenilenmesi işlemi için elektronik ortamda kayıt yapılması zorunlu olmayıp, yapılan işlemin bankaca yapıldığının sabit olduğu, davacının başvurusu üzerine, bankaca da hesabın sehven TMSF'ye devir edildiği kabul edilerek yapılan işlemin düzeltilerek mevduatın iadesi için TMSF'ye yazı yazılmış ise de paranın iade edilmediği, dosya kapsamındaki belgelere göre, davalı bankanın, Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca şubeye şahsen başvurulmadığı veya vekil gönderilmediği takdirde hesap bakiyesinin sonlandırılarak TMSF'ye devredileceği hususunda davacıya iadeli taahhütlü mektup gönderilmediğinin de anlaşıldığı, bu durumda, bankaca yasa ve yönetmelikle aranan koşullar yerine getirilmeksizin, davacıya ait zamanaşımına uğramamış olan mevduatın sehven TMSF'ye devredilmesi karşısında, zamanaşımına ilişkin işlemleri yapmakla yükümlü olan bankanın oluşan zarardan sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı ve fer'i müdahil vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve fer’i müdahil vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin ve fer'i müdahil vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.351,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, fer'i müdahilden harç alınmasına yer olmadığına, 17/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.