15. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2619 Karar No: 2020/2852 Karar Tarihi: 22.10.2020
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/2619 Esas 2020/2852 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, yapı içi elektrik projesi çizimi işine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır. Mahkeme, davacının mazereti kabul edilmesine rağmen yeni bir duruşma günü tayin etmeden hüküm kurmuştur. Bu durum, adil yargılanma hakkının ihlalidir. Yargıtay, hükmü davacı yararına bozmuş ve karara esas olan kanun maddelerini 6100 sayılı HMK’nda düzenlenen “Hâkimin duruşmadaki tutumu” (184. madde) ve “Sözlü yargılama” (186. madde), 27. madde (Hukuki Dinlenme Hakkı) olarak belirtmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2020/2619 E. , 2020/2852 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yapı içi elektrik projesi çizimi işine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır. Mahkemece davacı vekilinin usule uygun mazeret dilekçesinin kabulüne, aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen karar davacı vekilince yasal süresinde temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 184. maddesinde; “Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.” ve yine aynı Kanun"un 7251 sayılı Kanun ile değişen 186. maddesinde; “Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir” şeklinde belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın “Hukuki Dinlenme Hakkı” başlığını taşıyan 27. maddesinde “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” şeklinde belirtilmiştir. Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkı; tarafların usulüne uygun şekilde duruşmalara davet edilmelerini ve yargılama aşamalarında taraflara söz hakkı tanınmak suretiyle yargılama yapılmasını ve hüküm tesis edilmesini zorunlu kılar. Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında bildirdiği mazereti kabul edilmesine rağmen, duruşma başka bir güne ertelenmeyip, davacının dayandığı delillere ilişkin işlem yapılmaksızın, mazereti kabul edilen davacı vekilinin yokluğunda duruşmaya devam edilerek aynı duruşmada hüküm kurulmuş olması, adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından olan ve HMK"nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir. O halde mahkemece yapılacak iş; davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verildiği dikkate alındığında yeni duruşma günü tayin edilip, davacı vekiline duruşma gününün tebliği ile yargılamaya devam edilmesi ve davacının mahkemeye bildirdiği deliller toplandıktan sonra hüküm kurulmasından ibarettir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.