Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/44505
Karar No: 2016/6551

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/44505 Esas 2016/6551 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/44505 E.  ,  2016/6551 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili ; davacının 01 Eylül 2012 tarihinde davalı şirkette satış tanıtım sorumlusu olarak (tıbbi tanıtım uzmanı) olarak çalışmaya başladığını, davacının çalıştığı süre içerisinde Türkiye başarı ortalamasının üstünde performans gösterdiğini, Eylül ayı içerisinde de davacının doktor ve eczane sunumlarının hepsini gerçekleştirdiğini ancak Kurban Bayramı ve eşinin sıkıntılı hamileliği sebebi ile haftalık raporlamayı süresinde sisteme giremediğini, raporların süresinde girilmemesinin maddi zarara yol açmadığını, bu sistemin çalışanlar üzerinde baskı kurulması amacıyla yapıldığını, Pazar günü akşamına kadar sisteme girilmeyen sunumların fiilen yapılmış olsa da Pazartesi sisteme girilmesine müsade edilmediğini, bu nedenlerle davacıdan 27 Eylül 2014 tarihinde savunma istendiğini, davacının çocuğunun 03/11/2014 günü doğduğunu, davacının devam eden günlerde çalışmaya devam ettiği gibi 07 Kasım Cuma gününden 08 Kasım Cumartesi 17:00"a kadar otelde toplantıda olduğunu,davacının Pazar günü raporlamayı girmeyi atladığını, davacının raporlamayı süresinde girmemesi sebebi ile iş sözleşmesinin 02/12/2014 tarihinde sona erdirildiğini, şirketin haftalık raporlama sistemini Pazar akşamına kadar aktif tutup, özel ve acil hallerde 1-2 gün sonrasına sarkıtabilmesinde sakınca olmadığını öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının görev tanımında yer alan ödevleri yerine getirmemekte ısrarcı davrandığını, yaptığı tanıtım ziyaretlerini zamanında yani günü gününe raporlama sistemine girmesi ve bu konuda amirlerini bilgilendirmesi hususunda defalarca sözlü ve yazılı olarak uyarıldığını, davacıya 22/03/2014, 10/04/2014, 29/09/2014 ve 30/09/2014 tarihli uyarı mahiyetindeki e-postaların gönderildiği, davacının aynı tutumları sergilemeye devam etmesi sebebi ile 27/10/2014 tarihinde savunmasının istendiğini, davacının 30/10/2014 tarihli savunmasında hatasını kabul ettiğini, davacının aynı şekilde 15 Kasım 2014 tarihinde 3 gün boyunca 4,6 ve 7 Kasım tarihlerinde raporlama yapılmadığının tespit edildiğini, davacının tıbbi tanıtım sorumlusu olarak çalıştığını, asıl görevinin ilaç tanıtımı olup, ikinci önemli görevinin yaptığı tanıtımları amirine raporlamak olduğunu, davacının işinin önemli bir parçası olan raporlama işini yapmadığı gibi Bölge Müdürü"ne de bildirmemiş olması sebebi ile yeniden 25/11/2014 tarihinde yazılı savunma istendiğini, davacının 27/11/2014 tarihli savunmasında yeni doğan bebeğinin hastalanması ve doktora gitmesi sebebi ile 3 gün raporlama yapamadığını ileri sürdüğünü, kendisine verilen işi tüm uyarılara rağmen yapmamakta ısrar eden davacının iş sözleşmesinin yazılı savunmalarının yeterince tatmin edici bulunmaması sebebi ile geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bölge müdürü olduğu tespit edilen davalı tanığı ..., davacının geç de olsa raporlarını tamamladığını, ifade etmiş olmakla birlikte, tanık anlatımlarından ve bölge müdürü tarafından çalışanlara gönderilen mail yazılarından dönem dönem çalışanların sisteme geç giriş yaptığı ve bölge müdürü tarafından geç girişlerin sisteme alınabildiği tespit edilmekle, davacının raporları sisteme geç girmesi sebebi ile işin işleyişinde bir olumsuzluk yaşandığına ve şirketin zarara uğradığına ilişkin iddianın da ispat edilemediği, dinlenen davalı tanığı ... her ne kadar kendi bölgelerinde bu kadar kronik olarak raporlamaları geciktiren başka çalışan olmadığını, bir kere geciktiren bir çalışan olmuş olabileceğini ifade etmiş ise de, davacının savuma talebine konu edilen ve biri doğum izninde denk gelen rapor girişini geç yapmış olmasının davacının raporları geç girmeyi alışkanlık haline getirdiği ve keyfi olarak yapmadığı şeklinde yorumlanamayacağı, davalı işyerinin niteliği ve işin işleyişi de dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin feshi için geçerli bir sebebin varlığının tespit edilemediği gerekçesiyle davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İş Kanununun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II.maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Davacının iş akdinin fesih nedeni 01.12.2014 tarihli fesih bildiriminde; ”…size daha önce yazılı ve sözlü olarak geri bildirim verilmiş ve 27 Ekim tarihinde sizden yazılı savunmanız istenmiştir. 30 Ekim tarihinde verdiğiniz yazılı savunmanızda raporlamalar ile iş planı tarihlerine uyum konusunda bir daha sorun yaşanmayacağına dair sözlü ve yazılı taahhütte bulunmuş olmanıza rağmen rutin raporlamalarınızı yine sisteme zamanında giriş yapmadığınız tespit edilmiştir. Ayrıca raporlamaları yapmamanız haricinde, raporlama yapmadığınıza dair bölge müdürünüze de bilgi vermediğiniz tespit edilmiştir. Sizden tekrar talep edilen savunmanızda bunları kabul etmiş bulunmaktasınız. Ancak verdiğiniz savunmalarda açıklamalarınız yeterli görülmemiştir. Tarafınıza konu ile ilgili verilen tüm eğitimlere ve uyarılara rağmen bu ve benzeri durumlar çalışma prensiplerimiz ile uyuşmamaktadır…” denilerek iş akti feshedilmiştir.
    Dosyaya sunulan delillerin incelenmesinde, 22.3.2014 tarihinde ziyaret girişlerinin zamanında tamamlanması konusunda sorun yaşandığının davacıya bildirildiği, 10.04.2014 tarihinde davacıdan ziyaret girişlerinin yapılmasının talep edildiği, 23.09.2014 tarihli mailin Ege Bölgesi çalışanlarına gönderildiği ve 1 – 21 Eylül IMS verilerinin sisteme girilmesinin talep edildiği, 25.9.2014 tarihli mailin davacı ile birlikte diğer bir çalışana gönderildiği ve sipariş bilgilerinin sisteme girilmesinin istendiği, 30.09.2014 tarihli mailin davacı ile birlikte dört çalışana gönderildiği; sipariş detay bilgilerinin gönderilmesinin istendiği, davacıya gönderilen ikinci mail ile ise bu kez davacıya uyarı yapıldığının bildirildiği görülmektedir. Davalı işveren tarafından bu maillere atıf yapılarak ve Eylül ayına ait eczane sunumunun belirtilen tarih ve saatten sonra 9 Ekim Perşembe günü sisteme girilmiş olması nedeniyle davacının savunması istenmiş olup, 30.10.2014 tarihli savunmasında davacı “…Kurban bayramı içerisinde raporlama yapmak için programı açtığında planlanmış ancak sisteme girişi unutulmuş eczane sunumunu farkettiğini, bayram tatili olduğu için sunum verilerinin çekilmemiş olduğunu düşündüğünü, bu durumun kendi tespiti olduğunu, kesinlikle bir alışkanlığının olmadığını…”
    25.11.2014 tarihinde ise bu kez, 15 Kasım tarihinde 3 gün, (4-6-7 Kasım) sisteme raporlama yapmadığı iddiası ile savunması istenmiş olup 27.11.2014 tarihli savunmasında; 03.11.2014 tarihinde çocuğu dünyaya geldiği için 03-04-05.11.2014 tarihlerinde babalık izninde olduğunu, sistemde yapılan düzeltme ile 09.11.2014 tarihine kadar raporlama yapılabileceği bilgisinin verildiğini, bölge toplantısının 08.11.2014 tarihinde bittiğini, çocuğunun rahatsızlanması sebebi ile 3 gün onunla ilgilendiğini, bu nedenle 09.11.2014 tarihinde de raporlama yapamadığını ve bilgi veremediğini…” beyan etmiştir.
    Mahkemece davacının raporları sisteme geç girmesi sebebi ile işin işleyişinde bir olumsuzluk yaşandığına ve şirketin zarara uğradığına ilişkin iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle işe iade kararı verilmiş ise de; davalı işyerinin niteliği ve işin işleyişi de dikkate alındığında davacının düzenli olarak raporlamaları yapması gerektiği ancak davacının kendisinden kaynaklanan nedenlerle raporlama yapmayı geciktirdiği, üstelik son tarihli savunmasında açıkça da kabul ettiği üzere mazeret bildirmek adına bilgilendirme de yapmadığı anlaşıldığından somut olayda iş akışının bozulduğunun kabulü dosya kapsamına uygun düşecektir. Açıklanan nedenle fesih geçerli olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca mahkeme kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihinde alınması gerekli 29.20 TL harçtan peşin alınan 27.70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı dosyanın Yargıtaya geliş dönüş masrafı ve tebligat gideri dahil toplam 103.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Artan delil ve gider avansının ilgilisine iadesine,
    7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 17/03/2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi