Esas No: 2021/12791
Karar No: 2022/14815
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12791 Esas 2022/14815 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/12791 E. , 2022/14815 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Sanık ...'ın duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezaların sürelerine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 318. maddesi uyarınca reddine oy birliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü;
1- Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde:
Belgede sahtecilik suçlarında mağdurun kamu olması ve sanıklar ... ve ...'ın, atılı eylemleri yenilenen kasıtla gerçekleştirdiklerine dair somut delil bulunmaması nedeniyle, sanıklara atılı resmi belgede sahtecilik suçunun, bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş suç oluşturduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanıklar ... ve ...’ın üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden, yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı; sanık ...’ın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ise yüklenen suçun sanık ... tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, sanık ... müdafisi, sanık ... ve müdafisi ile katılanlar vekillerinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden mahkûmiyet ve beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçu ile sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde:
a) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün, katılan ... Un Ltd. Şti'ye verilen 25.11.2010 ve 10.12.2010 keşide tarihli, 10.000 TL bedelli çekler nedeniyle olduğu, sanığın alınan savunmalarında, bahse konu çeklerin düzenlenmesi hususunda diğer sanıklara vekalet vermediğini, vekaletsiz olarak düzenlenmesine de rızasının olmadığını, diğer sanıklar tarafından bilgi ve rızası dışında düzenlendiğini, bu yüzden de diğer sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu savunması, katılan ...’in alınan beyanında ise, sanık ... ve kendisini ... olarak tanıtan sanık ...’ın un almaya geldiğini, ...’ın çekleri yanında düzenleyip verdiğini belirtmesi karşısında, sanığın bu çeklerin düzenlenmesine iştirak ettiğine dair savunmasının aksine, her türlü şüpheden uzak, somut delil bulunmadığı gözetilmeden ve bahse konu çeklerin hangi tarihte verildiği belirlenip suç tarihi tespit edilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de; suça konu iki çekin katılana aynı anda verilmesi karşısında, eyleminin tek suç oluşturduğu gözetilmeden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, yasaya aykırı
b) Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Sanığın UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre hükümden sonra 06.09.2016 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılanlar vekillerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.