7. Hukuk Dairesi 2015/44355 E. , 2016/6546 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili; iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini ve sendikal fesih nedeniyle tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, feshin geçerli nedene dayalı olduğunu ve sendikal tazminat talebinin yerinde bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davacının işe iadesine ve talebe bağlı olarak başvuru şartı ile 1 yıllık brüt ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, davacının iş akdine sık rapor aldığı ve bu durumun işyerinde olumsuzluklara yol açtığı gerekçesiyle son verilmiş ise de; davacının hemoroid nedeniyle ameliyat olması ve ameliyat sonrası tedavi gerektiren rahatsızlıkların oluşması nedeniyle toplam 43 gün rapor aldığı ve davacının raporlu olmasının işveren tarafından iş akışını bozduğu hususunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki, mahkemece davacının işe iadesine karar verilirken sendikal tazminata da hükmedilmiştir.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
Somut olayda, 17.06.2011 tarihinde işe başlayan davacı 31.07.2012 tarihinde sendikaya üye olmuş, iş akdine ise 22.08.2012 tarihinde son verilmiştir. Dairemizce davalı işverence yapılan fesihler yönünden birçok dosyada sendikal feshe dayalı işe iade ilamı onanmışsa da her fesih ayrı değerlendirilmelidir. Davacı tanığı beyanında sadece davacının sendika üyeliği nedeniyle iş akdine son verildiğini bildiğini belirtmiş olup davacının sendikal faaliyette bulunup bulunmadığı, davacıya baskı yapılıp yapılmadığı hakkında bir beyanda bulunmamış, sendika üyeliği nedeniyle iş akdine son verilmiş olması sonucuna nasıl ulaştığını açıklamamıştır. Davacı tanığının soyut nitelikteki beyanı ile feshin sendikal nedene dayandığının ispatı mümkün bulunmadığından mahkemece feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken herhangi bir gerekçe belirtmeden sendikal tazminata hükmedilmesi isabetli olmayıp bu yönü amaçlayan davalı temyizi yerindedir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca mahkeme kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için davalı işverenlere süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29.20 TL harçtan peşin alınan 21.15 TL harcın tenzili ile bakiye 8.05 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 555.75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.