Esas No: 2021/5891
Karar No: 2022/2014
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5891 Esas 2022/2014 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ile davalı şirket arasında toplam 1.650.000 TL'lik faktoring sözleşmesi imzalandığı, ancak borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibi yapıldığı ve davalıların haksız itirazı sonucu takibin durduğu belirtilerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesi istendiği bir dava görülmüş. Birleşen davada ise davacı ile davalı şirket arasında toplam 1.900.000 TL'lik ve 1.000,00 DEM'lik faktoring sözleşmeleri imzalandığı, ancak muaccel hale gelen borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı ve davalıların haksız itirazı sonucu takibin durduğu belirtilerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesi istendiği görülmüş. Asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme istemlerinin ise HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmediği gerekçesiyle reddedildiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise HUMK 440. ve 442. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
BİRLEŞEN DAVA : (KAPATILAN İSTANBUL ANADOLU 11.ATM 2013/169 ESAS) (KAPATILAN KADIKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2006/787 ESAS )
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 19.04.2017 gün ve 2014/498 - 2017/481 sayılı kararı onayan Daire'nin 10.06.2021 gün ve 2020/7900 - 2021/4980 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalılar ..., ..., ... vekili ile birleşen davada davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada, davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında muhtelif tarihlerde toplam 1.650.000.-TL'lik faktoring sözleşmesi imzalandığını, davalılar ...'ın bu sözleşmelerin tamamına, diğer davalı ... ...'ın ise 150.000.-TL'lik sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, faktoring sözleşmeleri çercevesinde davalı şirketin davacıdan finansman kullandığını, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine ilamsız icra takibine giriştiklerini, davalıların haksız itirazı sonucu takibin durduğunu, icra takibine vaki itirazın da haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve % 40 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuş ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında muhtelif tarihlerde toplam 1.900,000.-TL'lik ve 1.000,00 DEM'lik faktoring sözleşmeleri imzalandığını, davalılardan ...'ın işbu sözleşmelerin tamamına, diğer davalı ...'ın ise 100.000 TL'lik sözleşme dışındaki sözleşmelerin tamamına müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attıklarını, muaccel hale gelen ve faktoring sözleşmelerinden doğan alacağın davalılar tarafından ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Tuzla İcra Müdürlüğünün 2005/5794 Esas sayılı ilamsız icra takibine giriştiklerini, davalıların haksız itirazı sonucu takibin durduğunu, icra takibine vaki itirazın da haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve %40 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen kararın asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalılar ..., ..., ... vekili ile birleşen davada davalılar vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalı gerçek kişiler ve birleşen davada davalılar vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalılar ..., ..., ... vekili ile birleşen davada davalılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalılar ..., ..., ... vekili ile birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 213,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 1.419.-TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, asıl ve birleşen davada davacı ... Yönetim A.Ş. harç ve cezadan muaf olduğundan ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacı ... Yönetim A.Ş.'ye iadesine, 17/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.