Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/6671 Esas 2010/1185 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6671
Karar No: 2010/1185
Karar Tarihi: 16.02.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/6671 Esas 2010/1185 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/6671 E.  ,  2010/1185 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı (alacaklı) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı alacaklı vekili, Antalya 7.İcra Müdürlüğünün 2008/4617 Esas sayılı dosyasından, borçlu şirketlerin davalı bankada bulunan hesaplarındaki paraya haciz konulduğunu, davalı 3.kişinin borçluların davalı bankadan aldığı kredi nedeniyle borcu bulunduğundan, Kredi sözleşmeden doğan rehin ve hapis Hakları gereğince borçlunun hesabında bulunan paranın, rehinli olduğunu belirttiklerini, İİK’nun 99 maddesi gereğince 3.kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir.
    Davalı 3.kişi vekili, dava konusu mevduat hesapları üzerinde rehin haklarının bulunduğundan, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ve borçlu arasında hacizden önce rehin sözleşmesi bulunduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekillince temyiz edilmiştir.
    Dava, alacaklının İİK’nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir.
    1.Davalı banka, borçlu şirketlerin bankalarından kredi aldığını, kredi sözleşmesi gereğince borçlunun hesapları üzerinde lehlerine rehin, hapis ve takas hakkı bulunduğunu belirterek tarihsiz bir kredi sözleşmesi ile kısa bir hesap raporu ibraz etmiştir.Anılan belgelerin ibrazı tek başına iddianın ispatı için yeterli değildir.
    Yapılacak iş, davacı bankanın dayandığı belgelerin asıllarının ibrazı sağlanarak, borçluların bankadan aldığı kredi borcu ve bu borçtan dolayı davacı bankanın haciz tarihinde rehin veya hapis hakkı bulunup bulunmadığı konusunda uzman bankacı bilirkişi aracılığı ile borçlunun bankadaki hesapları üzerinde inceleme yaptırılarak alınan rapor sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2.Kabule göre de, rehin hakkının varlığı halinde dava konusu paranın rehin hakkıyla sınırlı olarak haczedilmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsizdir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 16.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.