Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2084
Karar No: 2017/14107
Karar Tarihi: 18.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2084 Esas 2017/14107 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/2084 E.  ,  2017/14107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılar ile ortak muris ..."in 10/06/2011 tarihinde öldüğünü, murisin vefatından önce davacının Türkiye"de bulunan tasarruflarını davacı adına yönettiğini, bu amaçla davacı tarafından muris ..."e ... Başkonsolosluğunun 04/08/2008 tarihli 3378 no"lu vekaletname verildiğini, ..."in davacı adına Halk Bankası ... şubesinde bulunan parayı çekerek İş Bankası Uşak şubesine 1075171 no"lu Euro hesabı açtırdığını, muris ..."in tüm bu işlemleri davacı adına vekil sıfatıyla gerçekleştirdiğini, murisin ölümü ile İş Bankası Uşak şubesinde 1075171 no"lu hesapta bulunan ve gerçekte davacıya ait olan hesabın müşterek hesap olarak açılması nedeniyle hesaptaki paranın 1/2 oranında ... mirasçılarına kaldığını, davacının ve davalıların müşterek olarak hesap açıldığını ölümden sonra öğrendiklerini, söz konusu paranın davacıya ait olduğunu davalıların önce kabul edip, sonradan düşüncelerini değiştirdiklerini, murisin hissesine düşen 60.139,85 Euro"nun davalılara miras payları oranında ödendiğini, davalıların gerçekte muris ..."in vekil sıfatıyla tasarruf ettiği ve kendisiyle ilgisi olmayan ve davacıya ait olan paranın kendilerine ödenmesi nedeniyle sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek, İş Bankası 1075171 no"lu hesapta muris ... payı olan ve davacının miras payı olan 3/20 pay dışında kalan 51.119 Euronun ödeme günündeki kur üzerinden ortaklaşa ve danışmalı olarak davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan ...; davalı ile davacının kardeş olduğunu, ortak mirasbırakan babalarının ... olduğunu, davacının ... adına vekaletname çıkardığını ve hasaplarını yönetmesini talep ettiğini, ancak davacının sözünü ettiği ve kendisine ait olduğunu iddia ettiği meblağın murisin kendi tasarrufu olup davacıyla bir
    ilgisinin olmadığını, murisin ölümünden önce kendi tasarruflarını da banka hesabında değerlendirdiğini, murisin ölümüyle mirasçıların tamamının yurt dışında olması hasebiyle mirasçılar arasından davacının seçilerek ve yetkilendirilerek bankadaki paranın çekilip mirasçılar arasında taksim edilmesinin amaçlandığını, davacının para üzerinde hakkından fazlasını talep ettiğini anlayınca davacının elinden bu yetkiyi aldıklarını, davacının iddia ettiği gibi davalıların haksız elde ettiği bir paranın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Diğer davalılar; muris ..."in kendi adına olan Türkiye İş Bankası ... şubesindeki Euro hesabındaki paranın ..."in vefatı sebebi ile veraset ilamındaki payları oranında ödendiğini, tüm mevduatın davacıya ait olduğu iddiasının gerçekle ilgisinin olmadığını, davacının şuan Almanya"da oturduğu evini de muristen satın aldığını, piyasa değerinin 300.000 Euro olan evin kendisine annesine giriş katında bakılması şartı ile 104.000 Euro bedelle verildiğini, ancak daha sonradan anlaşmadan dönerek annesinin bakımını üstlenmeyerek annesini Türkiye"ye gönderdiğini, sonra da haksız ve kötüniyetli olarak iş bu davayı açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; getirtilen banka kayıtlarından davacının iddiasını doğrulayacak şekilde hesaplar arasında bir para trafiğinin olduğu, ortak hesaba yatırılan paranın daha öncesinde davacı adına olan Halk Bankasındaki hesapta olup, muris ..."in ... Başkonsolosluğunun 04/08/2008 tarihli 3378 no"lu vekaletname uyarınca bu hesaptaki parayı çekerek İş Bankasındaki ortak hesaba yatırmış olduğu ve murisin hesap hareketlerinden de davacının yatırılan parası dışında esaslı bir hareketin olmaması göz önüne alındığında, davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ile muris ..."in T. İş Bankası Uşak şubesi 1075171 no"lu hesaptan davalılara ödenmiş olan ..."e ödenen 15.469,46 Euro"nun, ..."e ödenmiş olan 9.281,68 Euro"nun, ..."e ödenmiş olan 9.281,68 Euro"nun, ..."e ödenmiş olan 9.281,68 Euro"nun, ..."e ödenmiş olan 9.281,68 Euro"nun ödendiği tarih olan 28/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılara ödenmiş olan para nispetinde alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; tarafların ortak murisi ile davacı adına açılan müşterek hesapta bulunan paranın tamamının davacıya ait olduğu ileri sürülerek, müşterek hesaptaki paranın murisin payına düşen ve miras payları oranında davalılara ödenen kısmının tahsili için açılan alacak davasıdır.
    Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle, ispat hukuku yönünden geçerli kuralların neler olduğu ve bu kuralların somut olayda tarafların üstsoy/altsoy ve kardeş olmaları nedeniyle, ne şekilde uygulanması gerektiği irdelenmelidir.
    6100 sayılı HMK"nın 200. maddesinde, miktar ve değeri belli bir miktarın üzerinde olan hukuki işlemlerin senetle ispat edilmesi gerektiği, aynı kanunun 201. maddesinde de, senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilemeyeceği hüküm altına alınmış, yine aynı kanunun 203. maddesinde de, senetle ispat zorunluluğunun istisnaları belirtilmiştir. Altsoy ve üstsoy ile kardeşler arasındaki hukuki işlemler, miktar ve değerine bakılmaksızın tanıkla ispat edilebilir.
    Somut olayda; tarafların üstsoy/altsoy ve kardeş oldukları, davacı yanın tanık deliline dayandığı, davalı yanın tanık deliline onay vermediği, mahkemece davacı yanın tanık
    dinletme talebinin davanın mahiyet gereği yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğinden reddedildiği, muris ve davacının banka hesap hareketleri üzerinde mahkemenin yaptığı inceleme sonucu, ortak hesaba yatırılan paranın daha öncesinde davacı adına olan hesapta olduğu, murisin vekaletname ile bu hesaptaki parayı çekerek başka bir bankada ortak hesaba yatırdığı ve murisin hesap hareketlerinden de davacının yatırılan parası dışında esaslı bir hareketin olmaması göz önüne alındığında, davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakta ise de, bu haliyle davacı müşterek hesaptaki paranın tamamının kendisine ait olduğunu ispat edememiştir.
    O halde mahkemece; davacının tanık ve yemin deliline de dayandığı gözetilerek davacının tanıkları celp edilip dinlenmeli ve varsa davalılardan karşı delilleri sorulup toplanarak, deliller değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, değinilen bu yönlerin göz ardı edilerek, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi