Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/1311
Karar No: 2007/3086
Karar Tarihi: 22.3.2007

Elatmanın Önlenmesi Ve Kal - Haksız Elatma - Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2007/1311 Esas 2007/3086 Karar Sayılı İlamı

 

 

14. Hukuk Dairesi 2007/1311 E., 2007/3086 K.

14. Hukuk Dairesi 2007/1311 E., 2007/3086 K.

  • ELATMANIN ÖNLENMESİ VE KAL
  • HAKSIZ ELATMA

 

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 737 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 16 ]
  • 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 18 ]

"İçtihat Metni"



Davacı tarafından, davalı aleyhine 7.6.2005 gününde verilen dilekçe ile köy boşluğuna elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, köy boşluğuna elatmanın giderilmesi istemiyle köy tüzel kişiliği tarafından açılmıştır.

Mahkemece krokide C harfi ile gösterilen ve davalının ahır ve samanlık olarak kullandığı saptanan 75 metrekare yüzölçümündeki köy boşluğuna haksız elatmanın kal suretiyle önlenmesine karar verilmiştir.

Hükmü davalı temyiz etmiştir.

Gerçekten dava konusu yeri de kapsayan taşınmaza ait paftanın incelenmesinden çekişmeli yer ve benzerlerinin boşluk olarak bırakıldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki; Türk hukuk mevzuatında köy boşlukları ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Köy boşluğu kavramı uygulamada geliştirilmiştir. Yine kural olarak belirtilmelidir ki, hiç kimse tarafından kazanılmayan yerler 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi hükmünce Hazineye aittir. Fakat mülkiyeti Hazineye ait boşluklar eğer 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesindeki hizmet alanları arasında değilse koşulların oluşması halinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinilebilir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesinde kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerler ise hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami, genel mezarlık, çeşme, kuyular, yunak ve kapanmış olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar ve bahçeler ve boşlukları ve benzeri hizmet malları olarak sayılmıştır. Bu gibi yerler özel kanunlarına göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, Belediye, Köy veya Mahalli İdare Birlikleri adına tespit olunur. Bunların dışında hizmet alanı olarak kullanılmayan boşluklar ise olağanüstü zamanaşımı zilyetliği ile kazanılabileceğinden davayı açan köy tüzel kişiliğinin bu gibi davalarda öncelikle ispat etmesi gereken husus dava konusu yerin köyün hizmetinde kullanılan bir kamu malı olduğunu kanıtlamasıdır.

Dava dilekçesinde ise köyü temsilen dava açan muhtarı dava konusu yapılan yerin herhangi bir şekilde köyün hizmetinde kullanıldığını iddia etmemiş, sadece köy boşluğuna davalı tarafından yapılan ahırın sinek toplayarak ve koku yayarak köy halkının sağlığını etkilediğini ileri sürmüştür. Bu anlatım biçimine göre, mahkemenin çekişmeli yerin salt köy boşluğu olduğunu kabul ederek istemi hüküm altına alması doğru olmamıştır. Ancak;

Dava dilekçesinde aynı zamanda davalının köy içinde ahır yaparak köy halkının sağlığının da etkilediği ileri sürüldüğünden bu iddianın da incelenmesi gerekir. Zira, Türk Medeni Kanunun 737.maddesi hükmüne göre bir kimse mülkiyet hakkının kendisine tanıdığı yetkiyi kullanırken komşularını etkileyecek taşkınlıklardan kaçınmak zorundadır. Taşınmaz maliki veya zilyedi özellikle taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel adetlere göre emsalleri dikkate alınarak hoşgörülemeyecek dereceyi aşan kullanım suretiyle komşulara rahatsızlık verilmemelidir. Taşkınlıktan amaç ise, komşuluğun hoşgörü sınırlarını aşan ve komşunun taşınmazını aşırı derecede kullanmasından kaynaklanan fiil ve hareketlerdir.

Hal böyle olunca, mahkemece yerinde yeniden keşif yapılarak halk sağlığı uzmanı bilirkişilerden davalının köy yerinde ahır olarak kullanmak suretiyle sürdürdüğü eyleminin köyün diğer halkına gerek koku yayarak gerekse sinek toplayarak zarar verip vermediğine belirlemek, bu belirleme yapılırken mahalli örf ve adetleri de göz önünde tutmak, şayet davalının kullanımı komşuluk hukukunun öngördüğü sınırları aşan aşırı bir kullanma ise şimdiki gibi davayı kabul etmek aksi halde davacı köyün davalıya göre üstün bir hakkı bulunmadığı gözetilerek davayı reddetmek olmalıdır.

Bütün bu yönler üzerinde durulmaksızın istemin yazılı olduğu şekilde hükme bağlanması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 22.3.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi