22. Hukuk Dairesi 2015/2710 E. , 2016/10734 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
.
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalı Bakanlığa ait işyerinde alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık ücretli izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, husumet itirazı ve zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı yasal süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığım iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece davacının haftada 6 gün 07.00-16.30 saatleri arasında bir saat ara dinlenmelerinin düşülmesiyle günlük 8,5 saat, haftalık 51 saat çalıştığı, haftada 6 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş ise de, Dairemiz incelemesinden geçen, davacı ile aynı işyerinde, aynı dönemlerde, aynı işlerde çalışan işçinin açtığı 2015/2645 esas sayılı emsal dosyada, işçinin haftada altı gün 07.00-16.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmelerinin düşülmesiyle 48 saat çalıştığı, haftada üç saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Emsal dosyada işçinin temyizide bulunmamaktadır. Davacının çalışma saatlerine ilişkin beyanları ile tanıkların beyanları birbiriyle uyuşmadığı gibi, tanıkların beyanlarıda birbiriyle uyuşmamaktadır. Davacının emsal dosyada beyan ettiği çalışma saatleri ile, dava dilekçesinde ileri sürdüğü çalışma saatleride birbiriyle uyumlu değildir. Davacı, emsal dosyada kabul edilen fazla çalışma süresinden daha fazla çalıştığını soyut ve birbiriyle uyumlu olmayan tanık beyanları dışında ıspatlayamamıştır. Bu durumda, davacının anılan emsal dosyaki gibi haftada üç saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 14.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
.