22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2642 Karar No: 2016/10733 Karar Tarihi: 14.04.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/2642 Esas 2016/10733 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/2642 E. , 2016/10733 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalı Bakanlığa ait işyerinde alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, husumet itirazı ve zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı yasal süresi içinde davalı temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Kıdem tazminatına uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinde, işçinin iş sözleşmesini bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı almak amacıyla feshetmesi durumunda, kıdem tazminatına hak kazanacağı öngörülmüş ve yine aynı maddede, iş sözleşmesinin bu amaçla feshinden söz edilebilmesi için ; sözleşmeyi işçinin feshetmiş olması, feshin emekli (yaşlılık) aylığı almak amacıyla yapılmış olması ve işçinin sosyal güvenlik kurumuna başvurduğunu ve aylığı hak kazandığını belgelemesi gerektiği belirtilmiştir. İşçinin, iş sözleşmesini yaşlılık aylığı almak amacıyla feshinde, kıdem tazminatı hakkının dogması için fesih tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının gerçekleşmiş olması yeterlidir. Yasada ön görülen belgeleme koşulluna uyulmamış olması kıdem tazminatı hakkının doğmasını engellemez. Belgeleme koşuluna uyulmaması hali sadece kıdem tazminatının gecikme faizinin fesih tarihinden değil dava tarihinden başlatılması sonucunu meydana getirir. Başka bir anlatımla bu yön iş verenin kıdem tazminatı borcu bakımında hangi tarihte temerrüde düştüğünün tespitinde belirleyici olur. Somut olayda, davacının emekliliği hakettiğine dair belgeleri işverene vermediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kıdem tazminatına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının kıdem tazminatı alacağına dair birinci bendinin silinerek yerine; “13.529,15 TL net kıdem tazminatının 20.01.2014 dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 14.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.