MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde temlik alan vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı temlik alan vekili; temlik alınan alacağın borçlu iflas masasına 28 ve 29 kayıt numarası ile kaydının yapılmasının talep edildiğini, TMSF"ye devredilen ... A.Ş."den ... A.Ş. ve ... Eğitim Kurumları Ltd. Şti."nin kullandığı kredilere ..."in kefil olduğunu, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine TMSF tarafından ... aleyhine takip başlatıldığını, müvekkili tarafından TMSF alacağının temlik alındığını, ... A.Ş."nin alacağının sabit olması ve müvekkilinin de temlik alan olması nedeniyle alacağın iflas masasına kayıt kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkili iflas idaresinin temsil ettiği ..."in kefil olduğu ... Holding A.Ş. ve ... Eğitim Kurumları Ltd. Şti."nin ... A.Ş."den kullandığı kredilerin gerçekte kullanılmadığını, kredi veren kuruluşun kredi kullandırma hukuki kılıfına sığınarak krediye konu bedelin kredi kullandırılan şirketlere geçmeden, bankanın hakim ortağı..."nun kurucusu olduğu bağlı şirketlere aktarıldığını, gerçek olmayan borcun temlikinin de geçerli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; TMSF tarafından borçlu aleyhine 2000 yılında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasından sarfınazar edildiği ve temlik tarihine kadar yenilenmediği bu nedenle zamanaşımına uğradığı, sırf temlikin de alacağın varlığına karine olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temlik alan... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava alacağın iflas masasına kayıt-kabul talebine ilişkindir. Temlik eden TMSF tarafından İstanbul 6. İcra Müdürlüğü"nün 2000/2277 ve 2278 sayılı takip dosyaları ile borçlu hakkında takibe geçilmiş, vaki itiraz üzerine de itirazın iptali davaları açılmıştır. Bu aşamada TMSF"nin almış olduğu 02.06.2005 gün ve 209 sayılı kararı ile 12.05.2001 tarih ve 4672 sayılı Kanun"un 9. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 15/3. maddesi uyarınca adli (icra-i) takipten vazgeçilip, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun hükümleri uyarınca idari takibe geçilmesi sonucu itirazın iptali davalarının takipsiz bırakması, hakkın özünden vazgeçilmesi anlamına gelmediği hususu gözönünde bulundurularak, mahkemece tarafların tüm delil ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi kurulu vasıtasıyla inceleme yapılarak, gerçekte bir alacağın olup olmadığı, şayet alacak varsa bunun miktarı ve dayanaklarını gösterir açıklamalı ve gerekçeli denetime elverişli rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, temlik alacaklısı davacı... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, adı geçen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.