(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/4284 E. , 2021/5447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay Bozma İlamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, davacının murisi ...’e ait iken davalılara verildiği belirtilen ... Mevkiindeki taşınmazın onaylı tutanak suretinin getirtilip dosyaya konulmasından sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmesi, keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı mahalline uygulanıp kapsamı belirlenmesi, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, davacının babası ..."e ait ise O"nun ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, terekesi taksim edilmişse bu yerin kime isabet ettiği, iddia edildiği şekilde ..."e isabet etmiş ise bu taşınmaza karşılık diğer mirasçılara ne verildiği, gayri menkul verilmiş ise nereden verildiği, miras sebebiyle intikal eden ve takas suretiyle ..."e davalılar tarafından verildiği ifade olunan taşınmazların akıbetlerinin ne olduğu, takasın hangi tarihte ve kimler arasında yapıldığı ve taşınmazın hangi tarihten beri davalı tarafça kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmasına” değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, çekişmeli 147 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın aynı nitelik ve yüz ölçümünde ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı taraf, çekişmeli taşınmazın kök murisleri ..." dan geldiğini asli zilyetliklerinin kimseye devredilmediğini, taşınmazı davalılara kiraya verdiklerini ve bedelsiz olarak kullanmalarına izin verdiklerini, davalı tarafın zilyetliğinin asli zilyetlik değil feri zilyetlik olması sebebiyle davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, Temmuz 1290 tarih 64 sıra numaralı tapu kaydına dayanmış; davalı taraf ise, çekişmeli taşınmazı, davacı taraf ile kendilerine ait ... mevkiindeki taşınmaz ile takas ettiklerini, takas ettikleri tarihten beri yaklaşık 25-30 yıldır taşınmazın nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetlikleri altında bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafça takas iddiasının ispat edilmesi gerektiği, her ne kadar taşınmazın davalıların kullanımında olduğu belirtilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın kira karşılığı veya faydalanmaları amacıyla kendilerine bırakılmış olabileceği kabul edilerek, kök muris ... mirasçıları olan davacıların davasının kabulüne karar verilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli taşınmazın öncesinde ...’a ait olduğunu, mirasçıların mirası taksim edip etmediğini bilmediklerini, yaptıkları takas sonucu taşınmazın davalılara kaldığını ve 20-25 yıldır davalıların kullanımında olduğunu beyan etmişlerdir. Davacıların dayandıkları Temmuz 1290 tarih ve 64 sıra numaralı 8 dönüm yüzölçümündeki tapu kaydının hudutları “dere”, “yol”, “nehricari”, “dalsöğüt” okumaktadır. Buna göre, davacıların dayandıkları tapu kaydının sınırları gayri sabit sınırlar olup, her yere uyabilecek niteliktedir. Dolayısıyla tapu kaydının taşınmazı kapsadığı davacı tarafça ispat edilememiştir. Öte yandan, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacıların zilyetliğinin bulunmadığı da dosya kapsamıyla sabit olup, davacılar, taşınmazda kendilerinin asli zilyet, davalıların ise feri zilyet olduğunu da ispatlayamamışlardır.
Hal böyle olunca Mahkemece, davacıların iddialarını ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde ve dosya kapsamına uymayan değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.