3. Hukuk Dairesi 2017/5803 E. , 2017/14101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında imzalanan 01.01.2015 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu işyerinin aylık 1.250,00 TL bedelle kiralandığını, davalının 2015 yılının 5,6,7. ay kiralarını ödemediğini, ... Noterliğinin 7/8/2015 tarihli, 1739 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile muaccel olan 2015 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, ayları kira paralarının otuz gün içinde ödenmesi gerektiğini, ödenmediği takdirde tahliye davası açılacağı konusunda ihtar keşide edildiğini ihtarnamenin davalıya 8/8/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını belirterek 3.750 TL kira bedelinin davalıdan tahsili ve davalının kiralanan taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Türk Borçlar Kanununun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür. Kira parası götürülüp ödenmesi gereken borçlardan olduğundan kiralayana götürülüp elden ödenmesi veya gideri kiracıya ait olmak koşuluyla konutta ödemeli olarak PTT kanalıyla gönderilmesi gerekir. Bundan ayrı, sözleşmede özel bir koşul kabul edilmişse bu hususta gözönünde tutulmalıdır. Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerlidir.
Olayımıza gelince; davanın hukuki dayanağı Türk Borçlar Kanunu"nun kiracının temerrüdünü düzenleyen 315. maddesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 01/01/2015 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık 1.250 TL bedelli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiraya verenin kiracıya gönderdiği 08/08/2015 tebliğ tarihli temerrüt ihtarnamesinde 2015 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz aylarına ait toplam 3.750,00 TL kira parasının otuz gün içinde ödenmesini bildirilmiş ve 30 günlük sürenin bitiminden sonra 16/09/2015 tarihinde dava açılmıştır. Bu durumda mahkemece davalının kira borcunu verilen yasal süre içerisinde ödeyip ödemediği araştırılıp , temerrüde düşüp düşmediği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
2-Davacının alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacı dava dilekçesinde 3750 TL kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş ise de, kira alacağına yönelik herhangi bir karar verilmemiştir. Mahkemece bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1.ve 2.bentlerde açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.