Esas No: 2022/6759
Karar No: 2022/14769
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/6759 Esas 2022/14769 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir dolandırıcılık suçundan beraat eden sanık müdafisinin vekalet ücreti talebi reddedildi. Ancak, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu için sanık müdafisi tarafından yapılan temyiz başvurusu yapılan hatanın düzeltilmesi için kabul edildi. Suç tarihi ile temyiz tarihi arasında olağanüstü dava zamanaşımı gerçekleştiği için kamu davası düştü. Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri: olağanüstü dava zamanaşımı
- 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi: bozma
- 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi: bozma sonrası hüküm
- 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi: düşme sebebi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1)Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmü nedeniyle, sanık müdafisinin vekalet ücreti verilmesi gerektiğine yönelik temyiz istemiyle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2013 tarihli, 2011/5-137 Esas ve 2013/58 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, “aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkûm olan sanık hakkında müdafi tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, beraat ettiği suç açısından avukatlık ücretine hükmedilmesinin gerekmeyeceği” gözetilerek, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğunun ve vekalet ücreti verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2)Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 17.03.2010 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.