23. Hukuk Dairesi 2012/3100 E. , 2012/7521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalılar vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nun 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19’uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2012 yılı için 17.220,00 TL’dir.
Temyize konu 21.02.2012 tarihli kararda kabul edilen miktarın 11.514,00 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalıların müvekkili kooperatifte müdür olarak görev yaptıkları sırada aynı zamanda kooperatifin inşaatlarını yapan ... Ltd. Şti"nin sahibi olduklarını, davalıların yükleniciye yaptıkları istihkak ödemeleri üzerinden %5 stopaj keserek vergi dairesine ödemesi gerekirken ödemedikleri için kooperatifin cezalı olarak ödeme yapmak zorunda kaldığını, aynı konuda davalılar ve sahibi oldukları şirket aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/152 Esas, 2006/607 Karar sayılı davanın davalılar aleyhine sonuçlandığını ancak Yargıtay tarafından usulden bozulduğunu, bozma sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu kararın halen temyiz incelemesinde olduğunu, davalıların 1996 yılından 18.09.1998 tarihine kadar olan dönemde iş karşılığı yapılan ödemelerden %5 stopaj kesmemeleri ve beyanname vermemeleri nedeniyle kooperatifin vergi dairesine 20.615,75 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalıların ceza davasında mahkum olduklarını, davalılar hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi"de görülen ilk davanın kabulü üzerine başlatılan takipte bir kısım tahsilat yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 20.615,75 TL"nin vergi dairesine yapılan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, icradan tahsil edilen paranın takas ve mahsubunu talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava hakkının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benisemen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların kooperatife müdür ve sayman olarak atandıkları, atamalarının usulüne
uygun olarak yapıldığından davalı sıfatını taşıdıkları, davacı kooperatifin 31.05.2003 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 8.maddesinde eski kooperatif yöneticileri olan davalılar aleyhine sorumluluk ve tazminat davası açmak, açılan davalara muvafakat etmek ve açılacak başka davaları takip etmek üzere denetim kuruluna oybirliği ile yetki verildiği, böylece genel kurul kararı alınması şartının yerine getirildiği, davacı kooperatif tarafından dava dışı yüklenici şirkete 1996 yılında 11.275,53 TL, 1997 yılında 38.932,64 TL ve 1998 yılında 26.204,97 TL olmak üzere toplam 76.413,14 TL avans şeklinde ödeme yapıldığı, bu avans ödemeleri üzerinden yasaca belirtilen şekilde tevkifat yapılmadığı, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü ... Gelirler Bölge Müdürlüğü Vergi Denetmenliği tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 30.06.1999 tarih 140/124-22, 140/123-23 ve 140/126-24 sayılı vergi inceleme raporu çerçevesinde davacı kooperatif tarafından dava dışı yüklenici şirkete 1996-1997 ve 1998 yıllarında ödediği toplam 76.413,14 TL avans üzerinden 3.820,65 ...V.Stopaj, 382,06 TL fon payı ve 366,73 TL damga vergisi ile ağır kusur ve kusur cezası kesilerek davacıya tebliğ edildiği, inceleme sırasında davacı kooperatif tarafından tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulması nedeniyle 27.09.1999 tarihinde yapılan uzlaşma neticesinde davacı tarafından 3.812,00 TL vergi aslı, 315,00 TL fon payı, 303,00 TL damga vergisi, 502,00 TL ağır kusur cezası, 313,00 TL usulsüzlük cezası ve 15.370,75 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 20.615,75 TL ödeme yapıldığı, davalılar vekilinin zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davalılar tarafından Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/782 Esas, 2004/43 Karar sayılı ilamı nedeniyle Bayındır İcra Müdürlüğü"nün 2004/190 Esas sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle dava tarihinden önce davacı kooperatife 9.101,65 TL ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin asıl alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, buna göre davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak miktarının 11.514,10 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 11.514,10 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Davalılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dava, kooperatifin eski müdürü ve saymanı aleyhine açılmış bulunan sorumluluk davasına ilişkindir.Davalılar vekili tarafından süresinde zamanaşımı def"inde bulunulmasına rağmen mahkemece gerekçe gösterilmeden, zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı belirtilerek uyuşmazlığın esası incelenerek yukarıda belirtildiği üzere davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 340 ncı madde yollaması ile 309/son fıkrasında " Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur."hükmü düzenlenmiştir. Ayrıca doktrinde ve yerleşmiş yargısal inançlarda kabul edildiği gibi, tazminat davalarında, daha uzun süreli ceza davasına ilişkin
zamanaşımının uygulanabilmesi için fail hakkında ceza kovuşturmasının yapılmasına ve mahkumiyet kararı verilmiş olmasına gerek yoktur.Sadece cezalandırılması kabil bir fiilin işlenmiş olması yeterlidir.
Dosya kapsamından davalılar hakkında güveni kötüye kullanma suçundan açılan ceza davasında ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2001/697 Esas, 2001/748 Karar sayılı ilamı ile davanın 4616 sayılı Kanunun 1. maddesinin 4. bendi gereğince kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği görülmüş, yine davalılar hakkında davacının şikayeti üzerine görevi kötüye kullanma ve zimmet suçlarından ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2008/2423 soruşturma nolu dosyası ile ilgili kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair verilen karar, ... 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/797 müteferrik nolu kararı ile kaldırılmıştır.
Mahkemece, davacı kooperatifin dava açmaya yetkili olan organının yani genel kurulun eski müdür ve sayman olan davalıların davaya konu işlemlerinden kaynaklanan zararı hangi tarihte öğrendiği tespit edilerek, davalılar hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair verilen kararın kaldırılması üzerine davalılar hakkında ceza davası açılıp açılmadığı da araştırılarak, varsa ceza dosyasının celbi ile davalıların dava konusu edilen eylemi ile ilgili açılmış bir ceza davası bulunup bulunmadığının belirlenmesi, ceza zamanaşımı süresinin uygulabilmesi için ceza davası açılması koşulunun bulunmadığının da gözetilmesi 6762 sayılı TTK"nın 309 ncu maddesinin son fıkrasında öngörülen zamanaşımı sürelerinin dolup dolmadığının her bir davalı yönüden ayrı ayrı değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2)Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin diğer, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.