2. Ceza Dairesi Esas No: 2009/38616 Karar No: 2011/10337 Karar Tarihi: 16.05.2011
Elektrik hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/38616 Esas 2011/10337 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davanın tebliğnamesinde yer alan karara göre, sanık abonesiz olarak enerji kullanmak suçundan yargılanmıştır. Suç tespit tutanağında, sanığın kuyuda elektrik kullanmakta olduğu ve abonelik yaptıramadığı belirtilmektedir. Ancak, tutanakta sayacın seri numarası, markası, imalat tarihi, mühür numarası ve endeksi bilgileri eksiktir. Tutanak tanıkları da olay yerinde sayaçsız bir şekilde elektrik kullanıldığına dair ifadeler vermiştir. Mahkeme, bu ifadeleri yasal ve yeterli gerekçe göstermeksizin reddetmiştir. Bu nedenle, sanığın beraat ettiği karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak Elektrik Piyasası Kanunu'nun 10 ve 34. maddeleri bu kararda yer almaktadır. Elektrik Piyasası Kanunu'nun 10. maddesi abonesiz enerji kullanımını suç sayarken, 34. madde ise suçun teşhisi ve yaptırımları hakkında hükümler içermektedir.
2. Ceza Dairesi 2009/38616 E. , 2011/10337 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2008/12013 MAHKEMESİ : Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 11/07/2007 NUMARASI : 2007/616 SUÇ : Elektrik hırsızlığı
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Abonesiz olarak enerji kullanıldığına ilişkin 24.11.2004 tarihli suç tespit tutanağının, tespit anında sayaç bilgileri başlığı altındaki, sayacın seri numarası, markası, imalat tarihi, mühür numarası, endeksi bilgileri bölümlerinin boş olduğu, sanığın; “kuyu bana aittir, maddi durumum iyi olmadığı için abonelik yaptıramamıştım, ancak kuyu faaliyete geçmemiştir, elektrik yoktur” şeklindeki savunması, tutanak tanığı M.K..’ın; “olay yerine bizzat gittim, abonesiz ve sayaçsız bir şekilde elektrik kullanılıyordu, sayaç olsaydı tutanaktaki sayaç bilgileri bölümüne yazardık” ve tutanak tanığı Ö. B..i’nin; “abonesiz olarak kaçak elektrik kullanılıyordu, sayaç yoktu, direkt hat çekilerek tüketim yapılıyordu” biçimindeki anlatımlarının birbirine uygun olup, aralarında çelişki bulunmadığı halde bu anlatımlarını neden kabul edilmediği yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek yöntemine uygun bir biçimde reddedilmeden, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.