Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/681
Karar No: 2020/2849
Karar Tarihi: 22.10.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/681 Esas 2020/2849 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, yükleniciden satın alınan bağımsız bölüm tapusunun iptali nedeniyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi yüklenicinin mirasçıları pasif husumet nedeniyle davayı reddetmiş, arsa sahipleri de yüklenicinin taahhütlerini yerine getirmediğini iddia ederek davanın reddi için savunma yapmıştı. İstinaf mahkemesi, davacının talebini reddetti. Ancak temyiz mahkemesi, yüklenicinin mirasçılarının mirası reddetmesi nedeniyle konunun miras hukuku kapsamında çözülmesi gerektiği ve tasfiyenin Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılması gerektiğine hükmetti. Mahkeme ayrıca, mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanması, mirası reddetmeyen mirasçıların bulunup durumun bildirilmesi ve atanacak temsilci ile davanın devam ettirilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, TMK'nın 605 ve devamı maddelerine göre mirası reddeden mirasçıların varsa alt soylarına miras paylarının intikâl edip etmediği de araştırılması gerektiği vurgulandı.
Kanun maddeleri: TMK'nın 605, 612 ve diğer ilgili maddeleri.
15. Hukuk Dairesi         2020/681 E.  ,  2020/2849 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 13.10.2020 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... geldi. Diğer davalılar ...mirasçıları ve vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava; yükleniciden eser sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişinin temliken tescil, olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davalı yüklenici aleyhine açılan davanın, yüklenici mirasçılarının yargılama aşamasında mirası reddetmeleri nedeniyle pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı arsa sahipleri aleyhine açılan davanın ise esastan reddine karar verildiği, kararın davacı üçüncü kişi tarafından istinaf edilmesi sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/378 Esas, 2019/679 Karar ve 17.05.2019 günlü kararı ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından yasal süresi içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Davacı, davalı arsa sahipleri ile yüklenici arasında Ankara 1. Noterliği 28.04.2005 tarih ve 7355 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye isabet eden C blok 6 numaralı bağımsız bölümün adi yazılı sözleşme ile yükleniciden satın alındığını, bedelinin yükleniciye ödendiğini iddia ederek söz konusu bağımsız bölümün davalı arsa sahibi adına olan tapusunun iptâli ile adına tesciline, olmadığı takdirde ödediği bedelin rayiç bedel de dikkate alınarak tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalı arsa sahipleri yüklenicinin inşaatı sözleşmeye uygun olarak tamamen bitirip teslim etmediği gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, yüklenici mirasçıları dahili davalıların mirası reddetmeleri nedeniyle bu davalılar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine, arsa sahipleri aleyhine açılan davanın da yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerini tam olarak yerine getirmediği, bu nedenle yüklenicinin bağımsız bölümün tesciline hak kazanmadığı, onun halefi olan davacının da alacağın temliki hükümlerinden yararlanmak suretiyle tapu iptâl ve tescil talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamından davalı yüklenicinin yargılama sırasında 30.03.2014 tarihinde vefat ettiği, mahkemece mirasçılarına tebligat çıkarıldığı, ancak katılmadıkları, Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/544 Esas 2014/943 Karar sayılı dosyasında mirasçılar tarafından açılan davada mirasın mirasçılar tarafından gerçek reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Borçlu olduğu iddia edilen mirasçılarının mirası reddetmesi halinde konunun miras hukuku hükümleri çerçevesinde çözülmesi gerekir. TMK"nın 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların, mirasın tamamını reddetmesi halinde reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır. Dairemizin 2017/1983 Esas ve 2017/4280 Karar sayılı kararında ve benzer diğer emsal kararlarında da belirtildiği gibi tasfiyenin Sulh Hukuk Mahkemesi"nce yapılması gerekeceğinden, mahkemece mahallin Sulh Hukuk hakimine durumun bildirilmesi, mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanması, Sulh Mahkemesince mirası reddedilen borçlular için atanacak temsilci ile davaya devam edilmesi gerekmektedir. Somut olayda TMK"nın 605 ve devamı maddelerine göre mirası reddetmiş olan mirasçıların varsa alt soylarına miras paylarının intikâl edip etmediği de araştırılmadığından öncelikle yapılması gereken iş murisin, mirası reddeden mirasçılar dışında başka mirasçılarının olup olmadığının araştırılıp, reddetmeyen mirasçı varsa davaya dahil edilmesi, yok ise TMK"nın 612. maddesine göre yukarıda açıklandığı şekilde tasfiye konusunda işlem yapılmak üzere Sulh hakimine bildirim yapılıp atanacak temsilci huzuru ile davaya devam edilmesinden ibarettir. Bu nedenle eksik incelemeye dayalı kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 22.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi