23. Hukuk Dairesi 2012/6452 E. , 2012/7515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı hakkında icra takibini başlatıldığını, takibe konu edilen senetler üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığını, bu senetlerin davacının bilgisi ve rızası dışında hukuka aykırı olarak tanzim edildiğini, takibe konu edilen 1233, 1236 ve 1095 sayılı senetler üzerindeki imzalara itiraz ettiklerini, senetlerin Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu"na göre tanzim edilmediğini, köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından senet üzerinde herhangi bir tasdikin mevcut olmadığını, bu nedenlerle senetlerin ilam hükmünde olmadığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının kötü niyetli olması nedeniyle % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu edilen ilam niteliğindeki senetlere karşı ancak zamanaşımı ve ödeme def"inde bulunabilineceğini, bu nedenle davacının resmi senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının değerlendirilmesi için kamu davasının açılmasının gerektiğini, icra takibine konu senetlerin usulüne uygun düzenlendiğini, herhangi bir usuli eksikliğin mevcut olmadığını, borçlu hakkındaki takip ilamlı icra yolu ile başlatıldığından İİK"nun 33. ve müteakip maddelerinde söz konusu davalarda icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığını, bu nedenle davacı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddinin gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 1233 ve 1236 nolu borç senetlerindeki ... adına atılı imzaların, tersim biçimi, işleklik derecesi, istif, eğim,doğrultu, hız, seyir, alışkanlıklar ve kalem baskı derecesi bakımından davacının örnek imzaları ile uygunluk ve benzerlikler saptandığı,söz konusu imzaların ..."ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu 1095 nolu borç senedindeki imzanın ise davacının eli ürünü olmadığı, 1230 ve 1236 nolu 30.09.2006 vadeli senetlere göre takip tarihindeki alacak miktarının 6.123,11 TL hesaplandığı, takibin 5.957,05 TL miktarındaki kısmının iptalinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, takibin devamına karar verilen 6.123,11 TL üzerinden hesaplanacak %40 oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının sırası gelen senetleri tahsil için takip başlatması nedeniyle davacıyı zarara uğratma kastı bulunmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacının, icra takibine konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK"nun 17. maddesi (01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından geçerli olan 6100 sayılı HMK"nın 14. maddesi) uyarınca kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. 4721 Sayılı TMK"nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir.
Dairemiz geri çevirme kararı üzerine mahkemece, kooperatif merkezinin tespiti için bizzat davalı kooperatiften 26.11.2012 tarihli beyan dilekçesi alınmış olup; içeriğinde, kooperatifin ... Bölge Müdürlüğü"ne bağlı olduğu, merkezinin ... olduğu belirtilmiş, sunulan anasözleşmede ise merkez kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, dosya içinde bulunan kooperatifçe avukata verilen vekaletnamede ayrı, 25.01.2011 tarihli yazı başlığında ayrı adresler belirtilmiştir. Şu halde, kooperatif merkezinin neresi olduğu konusunda tereddüt bulunmaktadır. Mahkemece, davalı kooperatifin ticaret sicil kayıtlarının araştırılması suretiyle, dava tarihi itibariyle kooperatif muamelelerinin yürütüldüğü merkezin bulunduğu yer, tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde uyuşmazlığın esası ile ilgili hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.