17. Hukuk Dairesi 2009/7613 E. , 2010/1151 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücü, malik ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın çarpmasıyla oluşan kazada müvekkillerinin desteği ... ’in öldüğünü, kazada davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğunu, bu yüzden müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek, toplam 25.000,00 TL destek tazminatı ve 80.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, dava sırasında ise ıslahla davacı ... Sertdemir hakkındaki dava atiye bırakılmış, diğer tüm isteklerden vazgeçilerek yalnızca 52.343,10 TL destek tazminatının yasal faiziyle davalı sigortadan tahsili istenilmiştir.
Davalı ... vekili, limitle ve kusur oranında sorumlu olduklarını savunmuştur.
Diğer davalılar vekili, talebin fazla olduğunu savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporu, kusur durumu ve ıslah talebine göre, davacı ... Sertdemir lehine ve davalı sürücü ile işleten aleyhine açılan dava ve istemler bakımından ayrı ayrı davaların atiye bırakılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar bakımından davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davacılar ... için 7.406,39 TL, ... için 13.823,13 TL, ... için 8.475,89 TL ve ... için 17.027,49 TL’nin, ıslahla artırılan Kısımlar için ıslah tarihinden yasal faiz uygulanmak suretiyle davalı sigortadan tahsiline, diğer istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili ile davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekili ile davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, tarifik kazasına dayalı destek ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve olay tarihinde geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B-2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davadan önce bir başvuru yapılmamış ise, bu durumda dava tarihi itibarıyla temerrüdün oluştuğunun kabulü gerekir.
Bu itibarla, davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken, poliçe limitinin asıl alacağın belirlenmesi ve davalı sigortanın temerrüdü araştırılarak varsa bu tarihten itibaren, temerrüdü oluşturacak başvuru yapılmamış ise de dava tarihinden itibaren belirlenen bu alacağa temerrüt faizi uygulanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde istenilen tazminat için faizi de talep etmiş; ancak, mahkeme kararında yalnızca ıslah ile istenilen kısım için faize hükmedilmiştir. Oysa dava konusu alacağın artırılmasını önleyen HUMK’nun 87/son cümlesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi karşısında, dava dilekçesinde istenilmeyen faizin ıslah dilekçesi ile istenilebilmesi mümkündür.
Bu nedenle, gerek dava dilekçesinde ve gerekse ıslah dilekçesinde istenilen tazminat için, daha önce davalı ... şirketinin temerrüde düşürülip, düşürülmediği araştırılıp, düşürülmüş ise, temerrüd tarihindenden, düşürülmemiş ise, asıl ve ıslah dilekçesinde istenilen tazminatlar için ilk dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
4-Davalı ... vekilinin temyiz istemlerine gelince;
Mahkemece, davacılar vekilinin müvekkili ... hakkındaki istemleri bakımından davanın atiye terk
Edilmesi nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmakla, AAÜT gereğince davalı ... lehine maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi isabetli olmamıştır.
5-Davacı vekilince, davalı... bakımından ıslah dilekçesi ile toplam 15.842,77 TL talepte bulunulduğu halde, HUMK’nın 74. maddesine aykırı olacak şekilde talep aşılmak suretiyle 17.027,49 TL tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
6-2918 sayılı KTK’nın 96. maddesi uyarınca zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta limitinden fazla ise, sigortacıya karşı yöneltilebilecek tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulacağı öngörülmüştür. Davaya konu olayda dava dışı birden fazla kişinin de zarar gördüğü anlaşılmakta olup, mahkemece bu husustaki savunma üzerinde durularak, olayda garameten paylaşım koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre davalı sigortanın sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin; 4, 5 ve 6 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle de davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın anılan taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve davacılara geri verilmesine 15.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.