17. Hukuk Dairesi 2009/7605 E. , 2010/1150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücü, işleten ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kazada müvekkili ...’nın yaralandığını, diğer müvekkillerinin ise destekten yoksun kaldıklarını, ayrıca elem ve acı yaşadıklarını ileri sürerek, toplam 20.000,00 TL manevi ve ıslahla birlikte 54.122,31 TL maddi tazminatın temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Aranıl vekili, müvekkilinin kusurlu olmadığını savunmuştur.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili, talebin haksız olduğunu ve kusuru kabul etmediklerini savunmuştur.
Davalı ... vekili, limit ve kusurla sınırlı sorumlu olduklarını savunmuştur.
Mahkemece, davacılar ...’nın zarar gördüğü, ... bakımından davanın atiye terk edildiği ve diğer davacıların zarar gördüklerinin ispatlanamadığı gerekçeleriyle, davalı ... bakımından davanın kısmen kabulüne, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... Aranıl ve Emiroğlu Taşıma Ltd.Şti.’nden temerrüt faiziyle tahsiline, maddi tazminat bakımından ise tedavi için sigortaca ödenen 2.784,00 TL’nin
mahsubu ile 33.216,00 TL’nin (davalı sürücü ve işletenin 4,00 TL’den sorumlu tutulmak üzere) tüm davalılardan tahsili ile anılan davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine, diğer davacılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ... davacının ıslah dilekçesine karşı süresinde dilekçe ile zamanaşamını definde bulunulduğu iddia edilmektedir.
Dosya içinde, davacılar vekilinin ıslah dilekçesinin davalı sigortaya 21.01.2008’de tebliğ edildiği ve bu dilekçeye karşı davalı sigortaca cevap dilekçesi verildiği, bu cevap dilekçesinin 06.02.2008’de davacılar vekiline tebliğ edildiği hususları, dosyada bulunan tebligat parçalarından anlaşılmaktadır. Anılan tebligat parçası üzerindeki yazıdan da bu dilekçenin 10 günlük yasal süresi içinde 30.01.2008’de mahkemeye sunulmuş olduğu görülmektedir.
Bu durumda mahkemece, davalı ... şirketinin usulüne uygun olarak zamanaşımı definde bulunup bulunmadığının araştırılması ve bunun sonucuna göre de dosyadaki doktor raporu da incelenerek, zararın ne zaman öğrenildiği hususu değerlendirilerek, zamanaşımı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
3-Davalı ... aleyhine açılan manevi tazminat talebi red edildiğine göre, bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususun değerlendirilmemesi de isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...
vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinda temyiz eden davalı ... şirketine geri verilmesine 15.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.