Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/7569 Esas 2010/1146 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/7569
Karar No: 2010/1146
Karar Tarihi: 15.02.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/7569 Esas 2010/1146 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/7569 E.  ,  2010/1146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada yaralandığını, bu suretle zarar gördüğünü ileri sürerek, 15.000,00 TL tazminatın temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, zamanaşımı definden bulunmuş, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı hakkında TCK’da öngörülen uzamış ceza zamanaşımı uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK’nın 109/2. maddesindeki, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunu’nun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca, davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı hakkında uzamış ceza zamanaşımının uygulanması gerekli olduğundan, mahkemenin bu gerekçesi kural olarak doğru değildir.
    Bununla beraber, davada olay tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın hükümlerinin uygulanması gerekli olduğundan, buna göre olay hakkında açılan ceza davasında karar verilip kararın kesinleşmiş olması nedeniyle, zamanaşımının 5 yıldan fazla uzama olanağı da kalmadığından ve buna göre hukuk davası için uygulanacak olan 5 yıllık zamanaşımı da dava tarihi itibarıyla dolduğundan, mahkemenin kabulüne göre zamanaşımının dolduğu söylenebilir.
    Ancak, somut olayda ölen kişi yük taşınan kamyonda yükün sahibinin işçisi olarak yükle beraber yerleştirilen kişi olup, sigortalı ile ölen arasında bir taşıma sözleşmesi ilişkisinin bulunup bulunmadığı, taşıma sözleşmesi hükümleri uyarınca TTK"nın 767/5. maddesi yollaması ile BK.nun 125 maddesi uyarınca davada on yıllık genel zamanaşımının uygulanıp ugulanamayacağı tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.