Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3162
Karar No: 2020/2848
Karar Tarihi: 22.10.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3162 Esas 2020/2848 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2019/3162 E.  ,  2020/2848 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacı vekili ile davalılar ... vekili, SS ...Küçük San. Sitesi Yapı Kooperatifi vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiş, davalı SS ...Küçük San. Sitesi Yapı Kooperatifi vekili tarafından duruşmalı istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ...ve davalı SS ...Küçüksanayi Sitesi Yapı Kooperatifi vekili Avukat ... Çeltikçi ile diğer davalı vekili Avukat .... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava alacak ve tapu iptâl tescil istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi sonucunda Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalıların istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verildiği, verilen red kararına karşı davacının temyiz yasa yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
    6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddede; Bölge Adliye Mahkemeleri’nin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun"un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise, bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabidir.
    Somut olayda, kanun yoluna başvurulan yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar 18.12.2018 tarihli olup, kural olarak istinaf kanun yoluna tabi ise de, öncesinde mahkemece davalı kooperatif hakkında açılan dava tefrik edilerek davalılar Maliye Hazinesi ve Belediye hakkında açılan davanın 22.01.2014 tarihinde pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği, verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay 14. Hukuk Dairesi"nin 2015/9336 Esas – 2015/7101 Karar 25.06.2015 günlü kararı ile davalılar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan ve her üç davalı bakımından delillerin birlikte değerlendirilmesi ve dosyaların birlikte görülmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu, bozma kararından sonra dosyaların mahkemece birleştirilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihlerinden önce ilk derece mahkemesince nihai karar verildiği, verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, dosyada, esas hakkında verilecek kararlara karşı kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolunun istinaf değil temyiz kanun yolu olduğu anlaşıldığından, Dairemizin temyiz incelemesi yapmakla görevli ve yetkili olduğu kabul edilerek, istinaf başvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2019/918 Esas 2019/1490 Karar 16.07.2019 günlü verdiği karar yok hükmünde olup hukuki sonuç doğurmayacağından, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2019/918 Esas 2019/1490 Karar 16.07.2019 günlü kararının kaldırılarak, taraf vekillerinin ilk derece mahkemesi kararına karşı ileri sürdüğü temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda;
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalıların temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı ..., davalılar ...Belediyesi, SS ...Küçüksanayi Sitesi Kooperatifi, Maliye Hazinesi taraflarınca 03.03.1981 tarihli protokolün imzalandığını, söz konusu protokole göre kullanım hakkı taraflarına ait olan mera niteliğindeki 542, 543, 547,555 parseller ile bu parsellere bitişik sahanın üzerine sanayi sitesi yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, bu nedenle söz konusu sahanın protokol uyarınca köy tüzel kişiliğinden alınarak öncelikle Hazine adına tescil edildiğini, daha sonra da hazine tarafından belediyeye, belediyeden de kooperatife satışının yapıldığını, protokol uyarınca davacının arazi için bir bedel talep etmeyeceğinin düzenlendiğini, ancak karşılığında kooperatif tarafından köy konağı yapılacağını, ayrıca her biri 100 m2"lik olan 30 adet dükkan yerinin alt yapı hizmetleri tamamlandıktan sonra serbest parsel olarak köy tüzel kişiliğine verileceğini, ayrıca sanayi sitesinin kanalizasyon tesisleri yapılırken bu amaçtan davacı köyünde yararlanması için kanalizasyonun köye kadar ulaştırılmasının sağlanacağını, bunlara ek olarak protokol hükümlerine riayet etmeyen tarafın ceza ödemek zorunda kalacağının düzenlendiğini, söz konusu arazi davalı kooperatife geçmesine rağmen davalılar tarafından protokolde düzenlenen yükümlülüklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle tapu iptâl tescil ve alacak istemlerinde bulunmuş; davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 30 adet dükkan yerinin davalı kooperatif adına olan tapusunun iptâli ile davacı köy tüzel kişiliği adına tesciline, konak bedeli, kanalizasyonun köy merkezine ulaştırılması bedeli, dükkan yerlerinin alt yapı masrafları bedeli ile cezai şartın davalılardan tahsiline, kira tazminatı talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Taraflar arasında imzalanan 03.03.1981 tarihli protokole konu parseller mera niteliğinde olup, kullanım hakkı 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca davacı köy tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte mülkiyeti Hazineye aittir. Somut olayda 31.03.1981 tarihinde parseller üzerindeki mera tahsisi kaldırılarak Hazine adına tescil edildiği, davalı Hazine tarafından taşınmazların tamamının 23.11.1982 tarihinde davalı ... satıldığı, belediye tarafından 26.11.1982 tarihinde 1/20 payın kendi üzerinde bırakılarak geriye kalan 19/20 payın satış yoluyla davalı kooperatife devredildiği anlaşılmıştır. Davacı köy tüzel kişiliğinin protokole konu taşınmazlar üzerinde mülkiyet hakkı bulunmadığından ve davalı Hazine adına tapuya tescille sona eren kullanma hakkı da davacı köy tüzel kişiliğine taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkı vermez. Bir an için verdiği kabul edilse dahi, taraflar arasında resmi şekilde yapılmış bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığı yapılan protokolün şekil şartını taşımaması nedeniyle geçersiz olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ..."na, 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı SS ...Küçük San. Sitesi Yapı Kooperatifi"ne iadesine,
    karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi