MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile davalı arasında 05.12.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre, müvekkiline, dört daire ve bir dükkan verilmesinin kararlaştırıldığını, dairelerin, yüklenici tarafından noksansız olarak tamamlanmadığı gibi söz konusu daireler ve dükkanın iskan ruhsatının da alınmadığını, sözleşmede teslim için öngörülen 30 aylık sürenin dolduğunu, sözleşme tarihine göre son teslim tarihinin 01.06.2009 olduğunu, süre geçmesine rağmen teslim yapılmadığını ileri sürerek, 4 dairenin 2 yıllık kira bedeli olarak 56.000,00 TL, dükkanın 2 yıllık kira bedeli olarak ise 36.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; 10.04.2012 tarihli duruşmadaki beyanında, ... İnşaat ve Tic Ltd şirketini değil ..."nu dava ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşmede yüklenicinin, dava dışı... İnş. Tic. Ltd Şti olduğunu, bu sebeple müvekkiline husumet düşmediğini savunarak, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 05.12.2006 tarihli sözleşmenin taraflarının arsa maliki olan davacı, dava dışı..., ... ile yüklenici... İnşaat Tic ltd Şti olduğu, davalının, sözleşmede dava dışı... inşaat Ticaret Ltd Şti"ni temsilen imzasının bulunduğu, sözleşmenin tarafı olmadığı, davacı vekilinin 10.04.2012 tarihli celsede ve replik dilekçesinde, ... Şti"ni değil ... "nu dava ettiklerini belirttiği gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, davacı vekilinin 10.04.2012 tarihli duruşmada, husumetin ..."nun şahsına yönelttiğine dair açık ve imzalı beyanı bulunduğuna göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, akararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.