Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın usulden reddine karar vermiştir. Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R
Dava, iş kazası neticesinde uğranılan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, olayın iş kazası olarak tespiti amacıyla aynı mahkemede açılan dava sonucunda verilen 2014/127 Esas ve 2015 Karar sayılı karar ile, işveren tarafından araç tahsisi yapılmadığı, işverenin emir ve talimatı olmaksızın işçilerin kendi tercihleri ile M.. Ç.."in kullanmış olduğu araca bindikleri, 5510 sayılı kanunda belirtilen iş kazası şartlarının oluşmadığı, olayın trafik kazası niteliği taşıdığı değerlendirmesiyle reddedildiği ve bu yönüyle yargılamanın Borçlar Kanunu genel hükümleri ve Trafik Kanunu hükümlerince yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık, görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur. İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1.maddesinde; “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda Mahkemece, aynı mahkemede açılan iş kazası tespit davası sonucunda olayın iş kazası olmadığı yönünde verilen karar gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de; söz konusu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmemiş olup, temyize konu olan huzurdaki tazminat davasında, anılan iş kazası tespit davasının kesinleşmesini beklemek ve sonucuna göre görev konusunda bir karar almak gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir. O halde, davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 17.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.