Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/10400 Esas 2010/1137 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/10400
Karar No: 2010/1137
Karar Tarihi: 15.02.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/10400 Esas 2010/1137 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/10400 E.  ,  2010/1137 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu Doğan aleyhine icra takibi yaptıklarını borcu karşılayacak mal bulunamadığını bu nedenle dava konusu taşınmazlarından bir bölümünün kızları davalılar Emel ve Fatmagül’e hibe edilmesine iki taşınmazın da davalı eşi Fatma’ya satışına ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili ile davalılar Emel ve Fatma davanın reddini savunmuştur.
    Borçlu davalı ...’ın ölümü üzerine mirasçılardan davaya dahil edilen Dilek ve Doğan ise usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazları davalı kızları ve eşine devrettiği ayrıca tasarrufların icra takibini semeresiz bırakmaya yönelik olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili ile tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK’nın 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK’nın 282. maddesi hükmüne göre tasarrufun iptali davaları, borçlu ve borçlu Ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır somut olayda davalı borçlu ...’nun 30/03/2006 tarihinde öldüğü ve mirasçısı ... dışındaki mirasçıların, mirası reddettiklerine dair mahkeme ilamlarının dosyaya sunulduğu ayrıca bu ilamların içeriğine göre de tüm mirasçıların 15/09/2009 tarihli celsede mirası reddettikleri açıktır. Ne var ki az yukarıda belirtildiği şekilde mirasçılardan ...’in mirası reddettiğine dair ilam dosyaya sunulmuş değildir. Hal böyle olunca davalı borçlunun veraset ilamının dosyaya ibrazının sağlanması ve borçlunun mirasçılarından, mirası reddetmeyen var ise onun davaya dahil edilmesi ve varsa delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi; şayet borçlunun tüm mirasçıları tarafından mirasın reddedildiği anlaşılır ise bu defa Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin nazara alınması bu tasfiyeye ilişkin yasal prosedürün sonucunun beklenmesi, tasfiye sonuçlandırıldığında da mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci ile davaya devam edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Taraf teşkili tamamlanmadan yargılamaya devam edilip davanın esastan sonuçlandırılması doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA eden davalı ...’e geri verilmesine 15.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.