Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1002
Karar No: 2020/2647
Karar Tarihi: 08.07.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1002 Esas 2020/2647 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/1002 E.  ,  2020/2647 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Asıl ve birleşen davalarda davacı ... vekili ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 06/06/1997 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyanın incelenmesinde bir kısım davalılar ile birlikte davalılardan ... ve ... vasisi...’un 16/03/2015 tarihli aynı dilekçeyle kararı temyiz ettikleri ancak temyiz dilekçesinde imzalarının olmadığı anlaşılmaktadır. Anılan davalıların imza eksikliğinin tamamlanması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
    2-Davalılardan ..., ... ve ...’ın halen hükümlü olarak cezaevinde bulundukları, Uyap kayıtlarından anılan davalıların hükümlülükleri nedeniyle vesayet altına alındıklarının anlaşıldığı, ancak gerekçeli kararın asıllara cezaevinde tebliğ edildiği, vasilerine gerekçeli kararın tebliğ edilmediği görülmektedir.
    Şu durumda davalılar ..., ... ve ... vasilerine gerekçeli kararın usulüne uygun tebliği ile yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
    3-Dosyanın incelenmesinde davalılardan ..., ... ve ...’ın halen cezaevinde hükümlü oldukları, gerekçeli kararın anılan davalılara cezaevinde tebliğ edildiği ve davalılar tarafından da bizzat cezaevinden temyiz dilekçesi gönderildiği, mahkemece davalı asıllara temyiz harç ve masraflarının tamamlanması için muhtıra gönderildiği, bu muhtıralar üzerine davalılardan ...’ün masrafları karşılayamayacak olması nedeniyle temyizden feragat ettiği, diğer davalıların ise süresinde temyiz harç ve masraflarını yatırmadığı, bunun üzerine mahkemece verilen 07/11/2017 ek kararlar ile davalıların temyiz taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Gerekçeli karar, davalılardan ..., ... ve ..."a hükümlü olarak bulundukları cezaevinde tebliğ edilmiş ve anılan davalı asıllar tarafından gönderilen dilekçe ile hüküm temyiz edilmiş ise de yasal kısıtlılık altında bulunan davalılara mahkeme kararının ve temyiz harç ve giderlerinin ödenmesi için gönderilen muhtıranın tebliği usulsüz olup, vasilerine mahkeme kararı tebliğ edilmeden temyiz harç ve giderlerinin ödenmesi için muhtıra gönderilmesi de doğru değildir. Davalıların halen cezaevinde hükümlü oldukları da gözetildiğinde gerekçeli kararın davalıların vasilerine “kanuni süre içinde vasinin mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde davalı kısıtlı tarafından yapılan temyize icazet (onay) vermiş sayılacağı; temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı, icazet verdiği takdirde hesaplanacak temyiz harç ve giderlerini verilecek 7 günlük kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun yazılı olarak bildirilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması için dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir.
    4) Dosyanın incelenmesinde davalılardan ..., ..., ..., ... vasisi ..., ... vasisi ... ve ... vasisi ...’e gerekçeli kararın doğrudan mernis şerhli tebligat ile tebliğe çıkarıldığı ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre muhtara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin birinci fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanun"un "Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile eklenen ikinci fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
    Şu durumda, yukarıda anılan davalılara veya vasilerine yapılan gerekçeli karar tebliğinin açıklanan tebligat aşamaları izlenmeksizin doğrudan mernis adresine, mernis şerhli tebligat çıkarılması usulsüzdür. Mahkemece öncelikle anılan davalıların veya vasilerinin bilinen en son adresine tebligat çıkartılması, oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adreslerine “mernis adresi” şerhi düşülmeksizin tebligat çıkartılması, buradan da sonuç alınamazsa o takdirde “mernis adresi” şerhi düşülerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekir. Adı geçen davalılara veya vasilerine usulüne uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra varsa temyiz dilekçesinin de eklenilerek dosyanın gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1, 2, 3 ve 4) numaralı bentlerde belirtilen şekilde işlem yapılıp eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize yeniden gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 08/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi