17. Hukuk Dairesi 2009/7615 E. , 2010/1124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının maliki ve sürücüsü, müvekkilinin de zorunlu trafik sigortacısı olduğu araca, istiap haddinden fazla yolcu bindirilmesi nedeniyle meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda, yaralanan dava dışı hak sahiplerine maluliyet, tedavi ve ambulans ücreti olmak üzere, ıslah ile arttırılmış toplam 71.173.00 TL ödeme yapıldığını, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca, anılan meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, araçta bulunan yolcuların hatır için taşındığını, tüm uyarılara rağmen araca binmekte ısrar eden yolcuların kusurlu olduğunu, tazminat miktarının fahiş bulunduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının %70 kusurlu olduğu ve istiap haddinden fazla yolcu alarak kazaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 7.000.00 TL’nın 13.12.2006, 41.330.10 TL’nın 16.03.2007, 1.491.00 TL’nın 04.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmama-
sına göre, davacı vekilinin aşağıdaki (2), (3) ve (4) nolu bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, zorunlu trafik sigortası sözleşmesine dayalı alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
“Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlıklı Poliçe Genel Şartları"nın B.4.e maddesinde; “tazminatı gerektiren olay, yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmişse” ibaresi yazılı olup, rücu hakkının doğabilmesi için araca istiap haddinden fazla yolcu alınmasının kazanın oluşumuna etken olması gereklidir.
HUMK’nun 275. ve takip eden maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrı olmak üzere, trafik kazalarında kusur oranı da uzman bilirkişi aracılığıyla belirlenmelidir. Bu durumda, uzman olmayan trafik polis memurundan alınan rapordaki kusur oranı esas alınarak hüküm kurulması isabetli değildir.
Mahkemece yapılacak iş, aynı olaya ilişkin ...Asliye Ceza Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyası da getirtilerek, taraf delilleri toplanıp, tanıklar dinlendikten sonra, İTÜ Trafik Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan, istiap haddinden fazla yolcu alınması ile kazanın meydana gelmesi arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak, sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
3- Öte yandan, dosya içerisindeki maluliyet raporları ile mahkemece alınan 19.11.2008 tarihli tazminat raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece, maluliyet tazminatı ödenen yaralıların tüm raporları eklenerek Adli Tıp Kurumu’ndan, SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğünde öngörülen kriterlere göre, zararın hesaplanmasına temel oluşturulacak iş göremezlik (maluliyet) oranı hususunda rapor alındıktan sonra, maluliyet ve tedavi gideri tazminatı yönünden oluşacak gerçek zararın tespiti için aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4- Kabule göre, davacı tarafından zarar görenlere ödemeler, davalının %60 kusur oranı üzerinden yapıldığı halde, bu miktarlardan ayrıca %30 oranında kusur indirimi yapılarak eksik tazminata karar verilmesi de doğru değildir.
5- KTK"nun 87. maddesinde, zarar görenin hatır için taşınması durumunda işletenin sorumluluğunun genel hükümlere tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Araçta bulunan yolcuların hatır için taşındığı, bu nedenle tazminattan B.K.’nun 43. ve 44. maddeleri uyarınca indirim yapılması gerektiği savunulduğuna göre, olayda hatır taşıması bulunup bulunmadığı üzerinde durulup tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, hükmün taraflar yaranına, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 15.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.