MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 210 ada 147 parsel sayılı 84.013,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz malikinin belirlenemediğinden söz edilerek bağ vasfıyla davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın tahminen 3000 metrekare yüzölçümündeki kısmının tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 210 ada 147 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tamamı üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Gerek dava dilekçesi, gerekse 05.06.2013 tarihli oturumdaki davacının beyanı ile keşif sonrası dosyaya ibraz edilen fen ve ziraat bilirkişileri tarafından düzenlenen raporlar dikkate alındığında davacının çekişmeli taşınmazın bir bölümüne yönelik dava açtığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde hakimin tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği düzenlenmiştir. Davacının talebi çekişmeli taşınmazda fen bilirkişileri .... ve .... tarafından müşterek düzenlenen rapor ve haritada (B) harfi ile gösterilen 2.108,43 metrekare yüzölçümündeki yere ilişkindir. Hal böyle olunca; fen bilirkişileri tarafından düzenlenen rapor ve haritada (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken taleple bağlılık ilkesi aşılarak istekten fazlasına hükmedilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.