2. Hukuk Dairesi 2019/8686 E. , 2020/805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 23/10/2018 gün ve 2017/4521-2018/11704 sayılı ilamıyla ilgili davalı kadın tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Mahkemece verilen 16.04.2015 tarihli ilk hükümde tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, davalı kadın yararına 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, kadının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davalı kadının manevi tazminatın reddi yönünden temyizi üzerine manevi tazminatın reddine ilişkin gerekçe karar yerinde gösterilmediğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak verilen 26.12.2016 tarihli karar ile davalı kadın tanıklarının, davacı erkeğin gece iş saatleri belli olmasına rağmen geç saatlerde geldiğini, 3 gün eve gelmediğini, eşi ve çocuğunu evde yalnız bıraktığını ve kadından duydukları kadarıyla erkeğin başka kadınlarla telefon görüşmelerinin olduğunu beyan ettikleri, tanık beyanlarında bahsedilen başka kadınlarla erkeğin görüştüğüne ilişkin beyanlar cevap dilekçesinde savunma olarak
bulunmadığından dikkate alınmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin diğer kusurlu eylemlerinin ise kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı gerekçesiyle kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı kadının temyizi üzerine, Dairemizin 23.10.2018 tarihli, 2017/4521 esas ve 2018/11704 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Yapılan incelemede; bozmadan önce verilen ilk hükümde mahkemece başka kusurlu davranışlar yanında erkeğe kusur olarak yüklenen "Davalının davacının başka kadınlarla ilişkisi olduğu yönündeki şüpheye düşmesine neden olduğu" vakıasına yönelik davacı erkeğin temyizinin olmadığı, yalnızca davalı kadın tarafından hükmün manevi tazminat yönünden temyiz edildiği gözönüne alındığında, davacı erkeğe yüklenen bu kusurlu davranışın kesinleştiği ve kadın yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğu, buna göre erkeğin bu kusurlu davranışının davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmış olup davacı erkek tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşen bu kusurlu davranışa göre davalı kadın lehine manevi tazminat takdir etmek gerekirken mahkemece kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. O halde davalı kadının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 23.10.2018 tarihli, 2017/4521 esas ve 2018/11704 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple manevi tazminat yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı kadının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440-442. maddeleri gereğince KABULÜNE, yukarıda gösterilen sebeple Dairemizin 23.10.2018 tarihli, 2017/4521 esas ve 2018/11704 karar sayılı ilamındaki onama kararının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2020 (Çrş.)