23. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/6517 Karar No: 2012/7480 Karar Tarihi: 18.12.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/6517 Esas 2012/7480 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2012/6517 E. , 2012/7480 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Müdahil tarafından istenen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde müdahil vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen müdahil vekili, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin, müvekkilinin davalı kooperatif aleyhine yaptığı icra takibi sonunda cebri icra satışı ile müvekkiline geçtiğini, taşınmaz üzerine iş bu dava dosyasından ihtiyati tedbir konulması nedeniyle tescilin yapılmadığını, ihtiyati tedbirin tescile engel teşkil etmemesi gerektiğini, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddedildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, ihtiyati tedbire konu olan taşınmazın dava konusu olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair kararı, müdahil vekili temyiz etmiştir. İİK"nun 134/1, TMK"nun 705 ve BK"nun 231. maddeleri gereğince cebri icrada mülkiyet ihale ile alıcısına intikal eder. Müdahil tarafından ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2002/726 sayılı icra dosyası ile yapılan takip ve ihale sonucu taşınmazın mülkiyeti ihale tarihi olan 04.11.2010 tarihinde müdahil tarafından kazanılmış olduğundan bu tarihten sonra 19.01.2012 tarihinde ve müdahilin de taraf olmadığı dava dosyasında mülkiyetin müdahil olan ihale alıcısına tapuda intikalini engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru değildir. Mahkemece, belirtilen yasa hükümleri nazara alınarak müdahilin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile bu istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, müdahil vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması istemi üzerine, bu istemin, 08.10.2012 tarihli ara kararı ile reddine karar verilmiş, ancak ayrı bir gerekçeli karar yazılmamıştır. HMK’nın 391/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir. Ancak temyiz edilen bir kararın Yargıtay tarafından temyiz incelemesinin yapılabilmesi için öncelikle kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve süresi içerisinde temyiz edilmiş olması gerekmektedir. Bundan başka, ihtiyati tedbir kararının HMK’nın 391/2. maddesi uyarınca gerekçeli karar şeklinde yazılması, Yargıtay denetiminin de bu gerekçeli karar üzerinden yapılması gerekmektedir. 1982 Anayasası’nın 141. maddesine göre, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekir. İhtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair kararın HMK."nın 391/2. maddesine aykırı gerekçeli yazılmamış olması da yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın müdahil yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ihtiyati tedbir isteyen müdahile iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.