18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10617 Karar No: 2016/1083 Karar Tarihi: 20.01.2016
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/10617 Esas 2016/1083 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/10617 E. , 2016/1083 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi KATILANLAR : ..., ... SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın kendisi hakkında trafik para cezası düzenleyen katılan polis memurlarına söylediği kabul edilen “Tolga amirin yanına gidiyorum, size bu evrağı yedireceğim” şeklinde ve kaba hitap tarzı ve tehdit niteliğindeki sözlerinin, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması, aynı sözlerden dolayı tehdit suçundan açılmış kamu davasında da mahkeme tarafından beraat kararı verilmiş olması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi, 2- TCK"nın 58. maddesinin, mükerrir olan sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının infazı sırasında farklı infaz rejimi ve infazdan sonra uygulanmak üzere denetimli serbestlik tedbiri uygulamasını getirdiği, maddenin kapsam ve amacından da anlaşılacağı üzere; maddede yer alan hususların bir ceza değil cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olduğu ve denetimli serbestlik tedbiri süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tayin ve tespit edilmesi gerektiği düşünülmeden, infazı kısıtlar biçimde kararda 1 yıl denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.