Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/8595 Esas 2019/3024 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8595
Karar No: 2019/3024
Karar Tarihi: 21.3.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/8595 Esas 2019/3024 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı alacaklı, borçlunun menkullerinin haczedildiği sırada üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu ve bu kişinin borçlunun eski eşi olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddedilmesini talep etmiştir. Davalı üçüncü kişi ise borçludan boşandıklarını ve haciz edilen eşyaların kendisine ait olduğunu belirterek, davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme borçlunun haciz adresinde bulunmamasını ve borçlu ile üçüncü kişinin boşanmış olmalarını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay ve Dairenin istikrar kazanan uygulamasına göre, borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden davalı sıfatı ile davaya katılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle mahkemenin işin esasına yönelik karar vermeden önce davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda İcra İflas Kanunu'nun 99. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanarak belirtilmiştir. Ayrıca hüküm gereği, diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kanun maddeleri açıklamalarıyla birlikte kararda şöyle belirtilmiştir: \"hükmün İİK'nin 366 ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASI\".
8. Hukuk Dairesi         2016/8595 E.  ,  2019/3024 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı alacaklı vekili, 21.5.2015 tarihli haciz esnasında borçluya ait menkullerin haczedildiğini, haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin borçlunun eski eşi olduğunu, taraflar arasındaki boşanmanın muvazaalı olduğunu, borçlunun halen haciz adresinde üçüncü kişiyle birlikte yaşadığını öne sürerek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı üçüncü kişi, borçludan boşandığının mahkeme ilamı ile sabit olduğunu, MERNİS adreslerinden ayrı yaşadıklarının belirlenebileceğini, haczedilen ev eşyalarının kendisine ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, borçlunun haciz adresinde hazır bulunmadığı, borçlu ve üçüncü kişinin Aile Mahkemesi kararı ile boşanmış oldukları ve ayrıca haciz adresinin borçlunun MERNİS adresinden farklı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından esas yönünden temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, İİK"nin 99.maddesine dayalı alacaklının istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
    1.Yargıtayın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre; takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden, davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı alacaklıya süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan işin esasına yönelik karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    2. Bozma neden ve şekline göre davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.3.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.