Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7191
Karar No: 2022/2157
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/7191 Esas 2022/2157 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin borcunun tahsil edilmesi için açtığı takibin davalıların itirazıyla durması sonrası, davalı şirketin ihyası için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, pasif husumet ehliyeti kalmayan davalı şirket hakkında davanın usulden reddine karar vermiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davalı şirketin taraf ehliyetinin olmadığını ve bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunu reddetmiştir. Temyiz İstinaf Dairesi ise mahkemenin hukuki dinlenme hakkını ihlal ederek verdiği kararın bozulması gerektiği sonucuna ulaşmıştır.
Kanun maddeleri: TTK 547/1, HMK 114/1d, HMK 115/2, HMK 316, HMK 320, HMK 373/1, Anayasa 36, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi.
11. Hukuk Dairesi         2021/7191 E.  ,  2022/2157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.01.2021 tarih ve 2020/672 E- 2021/2 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 24.06.2021 tarih ve 2021/533 E- 2021/848 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için başlattığı takibin davalıların itirazı ile durması üzerine açılan İstanbul Anadolu 14. İş Mahkemesinin 2020/52 esasına kayden açılan itirazın iptali davasında tüzel kişiliğinin ihyası davası için kendilerine süre verildiğini belirterek, Foura İnş. San ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, TTK’nın 547/1 maddesinde "Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler." düzenlemesi olduğu, dava dilekçesinde açıklanan sebeplerle davalı şirketin yukarıda anılan hükümler gereğince ihyasının mümkün olduğu, davanın yalnızca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve tasfiye sonucu terkin edilen davalı şirketin tasfiye memuruna husumet yöneltilerek açılması, bundan başka TTK 547/1.maddesinde yer alan kesin yetki kuralı nedeniyle ve terkin edilen şirketin sicil adresinin Beyazıt/İstanbul olduğu gözetilerek yetkili Mahkemenin belirlenmesi gerektiği, pasif husumet ehliyeti kalmayan davalı şirket hakkında davanın usulden reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın husumet ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davada hasım gösterilen şirketin dava tarihi itibariyle ticaret sicilinden terkin edildiği ve tüzel kişiliğinin sona erdiği, bu nedenle, davalı şirketin taraf ehliyetinin olmadığı, HMK'nın 114/1.d maddesi uyarınca, taraf ehliyetinin bulunmasının dava şartı olduğu, HMK'nın 115/2.maddesi uyarınca, davalı şirket hakkındaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği, bu durumun ilk derece mahkemesince tespit edildiği halde, hüküm bölümünde, taraf ehliyeti yerine pasif husumet ehliyetinden söz edilmiş olmasının sonuca etkili olmadığı, gerekçesiyle davacı vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6102 sayılı Kanun'un 547. maddesine göre sicilden terkin edilen şirket hakkında iş mahkemesinde açılan dava nedeniyle şirketin ihyası talebine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince dilekçeler aşaması tamamlanmadan ve ön inceleme duruşması yapılmadan yazılı şekilde verdiği karar, Bölge Adliye Mahkemesince değişik gerekçe ile esastan red edilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) iki temel yargılama usulü düzenlenmiştir. Bunlar yazılı (m.118-186) ve basit (m.316-322) yargılama usulleri olup, davanın açıldığı mahkemeye ve uyuşmazlığın niteliğine göre uygulanacak yargılama usulü farklılık göstermektedir. Basit yargılama usulünün nasıl yapılacağı HMK’nın 316 ve devamı maddelerinde, basit yargılama usulünde ön incelemenin nasıl yapılacağı ise aynı Kanunun 320. maddesinde düzenlenmiştir. Belirtilen maddelere göre; basit yargılamada; dava ve cevap dilekçesinin verilmesinden sonra ön inceleme duruşması yapılması (m.320), ön inceleme duruşmasına tarafların meşruhatlı davetiye ile (m.322 ve m.139) ile davet edilmesi ve ön inceleme duruşmasının (m.320) tamamlanması gerekmektedir.
    Davanın niteliği gereği mahkemece, basit yargılama usulünü uygulamalı duruşma açılarak tarafların dinlenilmesi ve böylece hukuki dinlenilme hakkı tanınarak karar verilmesi gerekmektedir. Taraflara hukuki dinlenilme hakkının verilmesi Anayasal bir haktır. Anayasa’nın 36.maddesine göre, teminat altına alınan iddia ve savunma hakkı ile adil yargılanma hakkı hukuki dinlenme hakkını da içermektedir. Yine İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde de hukuki dinlenilme hakkı adil yargılanma hakkı içerisinde teminat altına alınmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesi hükmüne göre, “davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirilmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir”.
    Bu itibarla, mahkemece 23.12.2020 tarihinde tevzi edilen dava dosyasında taraflara tebligat çıkarılmadan ve ön inceleme duruşması açılmadan 04.01.2021 tarihinde dosya üzerinde karar vererek, hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan red kararı doğru görülmemiş, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun bulunmasına, davada husumet tevcih edilen şirketin tasfiye sonucu ortaklar kurulu kararı ile sicilden terkin edilmiş olması nedeniyle husumetin Ticaret Sicil Müdürlüğü ve tasfiye memuruna yönetilmesi zorunluluğu karşısında davada HMK hükümlerine aykırı davranılmış olmasının sonuca bir etkisinin bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi