Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4836
Karar No: 2020/5425

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4836 Esas 2020/5425 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, davacının davalıya borcu olmadığının tespiti ile %20 kötü niyet tazminatı talebiyle açılmıştır. Davalı ise dava konusu bono üzerinde davacının vekaleten imzasının bulunduğunu ileri sürerek davanın reddedilmesi ve kendisine %20'den az olmamak üzere tazminat verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi davalının davacıdan alacaklı olmadığını bildiği halde davacı aleyhine takip yapan davalının kötü niyetli olduğunu belirterek davacının taleplerini kabul etmiştir. Bu karar temyiz edilmiş, ancak Hukuk Dairesi Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.
TTK'nın 776. maddesi zorunlu unsurları içeren bononun geçerli olduğunu belirtmektedir. HMK'nın 355 vd. maddeleri dava türlerine ve istinaf, temyiz gibi yargı yollarına ilişkin düzenlemeleri içermektedir. HMK'nın 369/1. ve 371. maddeleri bozma nedenlerini ve bozma kararının hukuki sonuçlarını belirlemektedir. HMK'nın 370/1. maddesi temyiz isteminin reddedilmesi durumunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiğini ifade etmektedir. HMK'nın 372. maddesi ise işlem yapılması gereken durumları düzenlemektedir.
11. Hukuk Dairesi         2020/4836 E.  ,  2020/5425 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/03/2018 tarih ve 2017/544 E- 2018/289 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 04/12/2018 tarih ve 2018/2805 E- 2018/2606 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 24.11.2020 günü hazır bulunan davalı ... vekili Av. ... ile davacı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının başlattığı icra takibine dayanak bono üzerinde davacının imzası bulunmadığını, bono üzerinde vekaleten yazmakta ise de davacının kendi adına bono düzenleyebileceğine dair kimseye vekalet vermediğini, davacının davalıyı tanımadığını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki ya da parasal ilişki bulunmadığı gibi davalı hakkında yapılan şikayet üzerine davalının verdiği ifadesinde davacıdan alacağı olmadığını ikrar ettiğini ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu bono üzerindeki imzanın davacıya vekaleten dava dışı ... tarafından atıldığını, davacı tarafından dava dışı ..."ın 04.06.2013 tarihli noter vekaletnamesi ile bono düzenleme yetkisi verildiğini, TTK"nın 776. maddesinde düzenlenen zorunlu unsurları içeren bononun geçerli olduğunu, davacının senet metninde vekaleten imza atıldığının belirtilmesine rağmen kötü niyetli olarak bu davayı açtığını savunarak davanın reddi ile %20"den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 04.06.2013 tarihli vekaletname ile davacı tarafından dava konusu bono üzerinde imzası bulunan ..."a hem kendi adına hem de yetkilisi olduğu şirket adına bono düzenleme yetkisi verildiği, dosyaya sunulan azilnamenin 23.12.2015 tarihli olduğu, buna karşılık davaya konu bononun tanzim tarihinin 15.05.2015 tarihi olduğu, yani azlin senedin düzenlendiği tarihten sonra yapıldığı, usulünce düzenlenmiş ve bono tanzim yetkisi içeren vekaletname ile vekil tayin edilen dava dışı ..."ın davacıya vekaleten atmış olduğu imzadan ve düzenlenen bonodan davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri istinafa başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davacının vekaletnamede dava dışı ..."a bono düzenleme yetkisi verdiğine yönelik ilk derece mahkemesi tespitinin yerinde olmakla birlikte davalının hazırlık soruşturması sırasında verdiği ifadesinin karar yerinde tartışılmamasının doğru olmadığı, davalının 02.05.2017 tarihli kollukta verdiği ifadesinde senedin ..."ın borcuna karşılık verildiğini, davacı ile borç alış verişi olmadığını belirtmiş olduğu, bu durumun davalının davacıdan alacaklı olmadığını ikrarı anlamına geldiği, bu nedenle ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteğinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne, davacıdan alacaklı olmadığını bildiği halde davacı aleyhine takip yapan davalının kötü niyetli olduğu bu nedenle %20 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı vekilinin istinaf isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve özellikle temyiz konusu yapılmayan hususların bozma nedeni yapılmayacak olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.404,07 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi