12. Ceza Dairesi 2019/6795 E. , 2021/1051 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Erzurum 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Askeri Ceza Kanununun 146. maddesi atfıyla TCK"nın 85/1, 22/3, 62. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Silahı hakkında dikkatsizlik, emir ve talimatlara riayetsizlik sonucu bilinçli taksirle öldürme suçundan sanık hakkında Ağrı 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığının 17/11/2006 tarihli iddianamesi ile Ağrı 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi nezdinde kamu davası açıldığı, 29/04/2009 tarih 2009/229 esas- 2009/265 sayılı kararıyla sanığın basit taksirle öldürme suçu bakımından mahkumiyetine karar verildiği, anılan kararın sanık müdafii, katılanlar vekili ve askeri savcı tarafından temyiz edildiği, dosyanın Askeri Yargıtaya gönderildiği, Askeri Yargıtay 2. Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde 21/10/2009 tarih ve 2009/2130 esas - 2009/2130 karar sayılı ilamı ile "sanığın eylemini bilinçli taksirle işlediğinin kabulü gerekirken, basit taksirle işlediğinin kabulü" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, Ağrı 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından kurulan 21/04/2010 tarih 2010/370 esas- 2010/354 sayılı kararıyla ilk hükmünde direnerek yine basit taksirle öldürme suçu bakımından mahkumiyet kararı verildiği, kararın sanık müdafii, katılanlar vekili ve askeri savcı tarafından temyiz edildiği, dosyanın Askeri Yargıtaya gönderildiği ve Askeri Yargıtay Daireler Kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde "sanığın müsnet suçu bilinçli taksirle işlediğinin kabulü gerektiği sonucuna varıldığından, direnme hükmünün uygulama yönünden bozulmasına" karar verildiği, bozma ilamı üzerine Ağrı 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 23/08/2011 tarih 2011/443 esas- 2011/231 sayılı kararıyla sanığın bilinçli taksirle öldürme suçu bakımından mahkumiyetine karar verildiği, anılan kararın katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, dosyanın Askeri Yargıtay’a gönderildiği, Askeri Yargıtay 2. Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde 12/07/2012 tarih ve 2012/909 esas - 2012/901 karar sayılı ilamı ile "temel cezanın tayini sırasında gösterilen gerekçelerin yasal ve isabetli olmaması" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, Ağrı 12. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından bozma ilamına uyularak kurulan 31/12/2012 tarih 2012/837 esas- 2012/475 sayılı kararıyla sanığın yine bilinçli taksirle öldürme suçu bakımından mahkumiyetine karar verildiği, hükmün bu kez sanık müdafii tarafından temyiz edildiği, Askeri Yargıtay 2. Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde 22/04/2014 tarih ve 2014/366 esas - 2014/441 karar sayılı ilamı ile "31/12/2012 tarihli duruşma tutanağında duruşmanın yapıldığı askeri mahkemenin adının yazılı olmaması" sebebiyle usulen bozulduğu, bozma ilamı üzerine yargılama yapan Erzurum 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından bozma ilamına uyularak kurulan 12/02/2016 tarih 2014/903 esas- 2016/69 sayılı kararıyla sanığın yine bilinçli taksirle öldürme suçu bakımından mahkumiyetine karar verildiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın Askeri Yargıtaya gönderildiği, sonrasında 27.04.2017 tarih ve 30050 sayılı Resmi Gazetenin Mükerrer sayısında yayımlanan Yüksek Seçim Kurulunun 27.04 2017 tarihli ve 663 sayılı kararına göre 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun halk oylaması sonucu kabul edildiğinin ilan edildiği, Anayasa değişikliği uyarınca askeri mahkemelerin kaldırıldığı, 926 sayılı Kanuna eklenen geçici 45. madde ile Askeri Mahkemelerde bulunan dosyaların ne şekilde devredileceğinin düzenlendiği buna göre de Askeri Yargıtay’da bulunan dosyaların Yargıtaya devredileceğinin hüküm altına alındığı, dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihi itibariyle 4 ay 20 günlük asker olan P.Er ..."ın, olay günü 21.00-23.00 saatleri arasında 7 nolu garaj nöbet yerinde P.Er .... ile beraber silahlı nöbetçi olduğu, nöbet saatinden önce sanığa ve arkadaşlarına doldur-boşalt işleminin yaptırıldığı, sanığın kütüklüğünde bir adet dolu şarjör olduğu halde silahı boş olarak nöbetine başladığı, nöbet talimatında da nöbetin silaha boş şarjör takılı vaziyette tutulacağının yer aldığı, ancak nöbet bölgesinin alt kısmında bir ses duyan sanığın hücum yeleğinde bulunan dolu şarjörü emir ve talimata aykırı olarak tüfeğine taktığı fakat silahı doldurmadığı, bu şekilde nöbete devam ettiği, saat 22.00 sıralarında sanığın önceden meyve yemek için nöbet yerine davet ettiği arkadaşları P.Er...., P.Er ...l, P.Er ..., P.Er ..., P.Er .... Arın ve P.Er... ...nin nöbet bölgesine geldikleri, sanığın mevziiden çıkarak kendisine doğru gelen ...."a daha önce dolu şarjörünü takmış olduğu ve omzunda asılı bulunan, kurma kolunu çekip bırakarak atım yatağına mermi sürdüğü 219648 seri nolu G3 piyade tüfeğiyle dur ihtarında bulunduğu, ..."ın, sanığa "....ım" dediği, sanığın arkadaşlarının nöbet bölgesine geleceklerini ve kendisinden aracının anahtarını alacaklarını bildiği için parola veya işaret sormadığı, ..."ın sanıktan aracına ait anahtarı aldıktan sonra diğer nöbetçi olan P.Er ...ın bulunduğu nöbet bölgesinin kuzeyindeki nöbet mevziisine doğru gittiği, bu sırada ..."nin garaj duvarından atlayıp sanığın yanına doğru yaklaştığı, sanığın G-3 piyade tüfeğini çapraz tutuşta ...."ye doğru tuttuğu, ...."nin sanığın yanına geldikten sonra sanığa ait ve çapraz tutuşta tuttuğu G-3 piyade tüfeğinin alev gizleyeninden tutup "benim için bunu yapabilir misin?" şeklinde söz söylediği, ..."ın diğer nöbetçinin yanında "arkadaşlar akşam akşam arıza çıkmasın, sakatlık olmasın dikkatli olun" diye kendilerini uyardığı ve diğer nöbetçi P.Er ... ile konuşmaya devam ettiği, bu sırada sanığın daha önce emniyeti açılmış ve atım yatağına mermi sürülmüş olan silahının patlaması üzerine silahtan çıkan bir adet G-3 piyade tüfeği mermi çekirdeğinin ...."nin boyun sol ön yüzdeki bölgeden vücuduna girdiği, boyun omurunu kırdığı ve medulla spinalis yaralanması ve büyük damar yaralanmasından gelişen dış kanama sonucu olay yerinde vefat ettiği olayda, silahın sanığa ait olduğu, herhangi bir arızasının olmadığı, ölümün söz konusu silahtan çıkan mermi neticesinde gerçekleştiği ve atışın bitişik atış olduğunun tespit edildiği, oluş ve tüm dosya kapsamına göre; olay öncesinde kendisine tebliğ edilen emniyet ve kaza önleme ile nöbet talimatlarına göre, silahına dolu şarjör takmaması, kurma kolunu çekip bırakmak suretiyle tam dolduruşa getirmemesi, emniyeti açmaması ve dolu silahı canlıya doğrultmaması gereken sanığın, bizzat kendisinin daveti üzerine nöbet yerine geldiklerini bildiği arkadaşlarına üzerinde dolu şarjör takılı bulunan, atışa engel herhangi bir arızası bulunmayan silahının namlu yatağına, kurma kolunu çekip bırakmak suretiyle mermi sürdükten sonra "Dur" ikazı ile durdurup, sonrasında silahı ölene doğrultarak emniyetini açıp, dikkatli olması yönündeki tüm ikazlara rağmen, ölenin silahın alev gizleyeninden tutup çekiştirmesi nedeniyle de olsa kazaen tetik düşürmek suretiyle silahın ateş almasına sebep olduğu, böylelikle sanığın eylemi bakımından bilinçli taksirin koşullarının oluştuğuna ilişkin mahkeme kabulü ve mahkumiyete ilişkin uygulaması yerinde görülmekle yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, kusura, teşdiden hüküm kurulmasına, sanığın eyleminin bilinçli taksir olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığına ancak taksirin basit hali olarak değerlendirilebileceğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 03/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.