Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4868
Karar No: 2020/280
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4868 Esas 2020/280 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/4868 E.  ,  2020/280 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.02.2016 gün ve 2014/573 Esas 2016/99 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 17.10.2019 gün ve 8375-5325 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK"nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, HUMK"nun 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 460,00 TL para cezası ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca bakiye 20.80 TL karar düzeltme harcının davalıdan alınmasına, 20/01/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    -K A R Ş I O Y Y A Z I S I-
    Dava, muris muvaazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Davalı, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, bunun aksi kabul edilse dahi murise baktığını, murisin bir anlamda minnet borcunu ödediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece taşınmazın davalıya mehir olarak verildiği, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Dairece temlikin muvazaalı olduğu, davanın kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, davalı tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
    Mirasbırakan 1929 doğumlu ..."ın 18.06.2006 tarihinde öldüğü, mirasçıları olarak ilk eşinden olma davacı çocukları ile 14.02.1997 tarihinde evlendiği 15.02.1962 doğumlu ikinci eşi davalının kaldıkları ... ve ... sayılı parseller murise aitken ... sayılı parselin 200/317 payını 23.09.1997 tarihinde davalı ikinci eşine satış suretiyle temlik ettiği, ... nolu parselin 117/317 payı ile ... sayılı parseli de 07.04.2004 tarihinde dava dışı ..."a, ..."ın da 07.05.2004 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, murisin çekişmeli taşınmazlar dışında birçok taşınmazının daha bulunduğu sabittir.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706 (yeni 782), Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan, gizlenen gerçek irade ile amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan, bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşınmaktadır.
    Somut olaya gelince; muris kolon kanseridir. Kendisinden 33 yaş küçük davalı ile evlenmiş, evlilikleri dokuz küsur sene sürmüştür. Tanık beyanlarına göre bu süre zarfında yaşlı ve hasta olan murise davalı tarafından bakılmıştır. Herne kadar akitte gösterilen bedeller ile gerçek bedeller farklı ise de, bu husus tek başına muvazaanın kanıtı değildir. Murisin, ilk eşinden olma çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir somut bir bilgi de dosyaya yansımadığı gibi, eğer böyle bir düşüncesi olsa idi geride birçok taşınmaz bırakmayıp onları da temlik edeceği kuşkusuzdur.
    Çekişme konusu taşınmazın satış şeklinde davalıya temlik edildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı kuşkusuzdur. Semenin bir başka ifade ile malın bedelinin ise mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet veya bir emekte olabileceği kabul edilmelidir. Esasen yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Bir başka ifade ile murisin iradesi önem taşır.
    Eldeki davada yerel mahkeme taşınmazın davalıya mehir olarak verildiğini gerekçe yapmış ise de, davalı tarafından savunulmayan bir hususun gerekçe yapılması doğru değildir. Ancak yukarıda değinilen somut olgular açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek irade ve amacının mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı, bakımını üstlenen davalıya minnet duygusu ile temliki gerçekleştirdiği sonucuna varılmaktadır. Esasen davacılar dava dilekçelerinde murisin temliki davalıyı korumak amacı ile gerçekleştirdiğini ileri sürmüşlerdir. Birisini korumak amacı ile temlik yapmakla mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile temlik yapmanın hukuki sonuçları farklıdır.
    Tüm bu açıklamalar karşısında, davalının karar düzeltme isteği kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun ret görüşüne katılamıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi