Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/2424 Esas 2013/20786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2424
Karar No: 2013/20786
Karar Tarihi: 26.12.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/2424 Esas 2013/20786 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2013/2424 E.  ,  2013/20786 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 29/05/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 20/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, .... Türk A.Ş.’nin sözleşmeli avukatları olarak görev yapan davalılar tarafından, vekil sıfatıyla yürütülen icra takibi sırasında, kendisinden yapılan bir kısım tahsilâtların icra dosyasına yansıtılmayarak fazla ödeme alındığını, haksız şekilde evine hacze gelindiğini, davalılar hakkında ağır ceza mahkemesinde görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığını belirterek, maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
    Davalılar, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkeme, suç tarihinin 05/12/2001, dava tarihinin ise 29/05/2009 olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak açılan geri alma davalarının BK’nın 66. maddesine göre bir yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğunu, tazminata konu edilen olayla ilgili olarak davalıların sanık olarak yargılandığı ceza dosyasında, yüklenen suçun gerektirdiği cezanın yasada belirtilen türü ve üst sınırına göre tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu belirterek, davanın zamanaşımından reddine karar vermiştir.
    Tazminata konu eylem aynı zamanda suç teşkil ediyorsa zaman aşımı süresi, Borçlar Kanunu 60/2 maddesi uyarınca ceza zamanaşımı süresidir. Davaya konu eylem nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan davalılar hakkında kamu davası açılmıştır. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/197 Esas, 2008/376 sayılı Kararı ile suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 240/2 maddesi uyarınca davalıların cezalandırılmalarına hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından 2011/2096-2516 sayılı karar ile kamu davasının zamanaşımından düşürülmesine karar verilmiş, hüküm 24/02/2011 tarihinde kesinleşmiştir.

    Dava, 29/05/2009 tarihinde açılmıştır, dava tarihi itibariyle ceza davası henüz kesinleşmemiş olup derdesttir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre ceza davası sonuçlanıncaya kadar ceza davasına müdahil olunup şahsi haklar istenebileceğine göre, davanın zamanaşımına uğraması söz konusu değildir. Ceza davası devam ederken zamanaşımının işlemeyeceği Hukuk Genel Kurulu Kararları ile de istikrar kazanmıştır. Mahkemece, davacının talebi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.